Ekonomik (mali) krizler maalesef dünya tarihinde oldukça yaygın bir durum ve bu durum özellikle son 200 yıllık süreçte sık sık kendini tekrar ediyor. Literatüre geçecek kadar büyük krizlerin yanında daha küçük çaplı veya daha bölgesel binlerce krizin yaşandığını söylemek hiç zor değil.
Bugünlerde, yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle patlak veren küresel kriz sonrası, ekonomik yıkımlar ve tüm dünyayı sallayan finansal çöküşler yeniden gündemimize geldi. Pek çok ülke bu krizden son derece olumsuz etkilendi ve Covid-19 temelli krizin yaraları hala sarılmaya çalışılıyor. Duruma Türkiye açısından bakarsak, zaten krizi kapımızda hissederken, pandemi etkisiyle gelen küresel kriz de bizim için zor günlerin habercisi oldu.
Aslında hem Türkiye hem dünyanın geri kalanı bu tarz büyük krizlere alışık diyebiliriz. İlk cümlemizde de belirttiğimiz üzere, tarih bu finansal karanlıklarla dolu. Peki, geçmişte, son yaşadığımız büyük çöküşe benzer ve yıkıcı etkileri yüksek kaç kriz geçti insanoğlunun başından diye merak ediyorsanız, gelin hep birlikte, bu konuya yakından bakalım.
1. Büyük Buhran (1929)
Dünya tarihinin en etkili ve en yıkıcı krizi 1929 yılında ABD topraklarında başladı. Büyük Buhran olarak nitelendirilen krizin dünya ekonomisine yaptığı çarpıcı etki kesinlikle tartışılmaz. Birinci Dünya Savaşı arkasından gelen bu ekonomik yıkım, dolaylı yoldan Hitler ve Nazi Almanyası’nın güçlenmesine neden oldu. II. Dünya Savaşı’nın başlamasında da Büyük Buhran’ın etkisi büyük rol oynadı.
II. Dünya Savaşı’nı kaçınılmaz hale getiren, ABD’den başlayarak tüm dünyayı etkisi altına alan, tarihin gördüğü belki de en büyük ekonomik kriz Büyük Buhran, 1929 yılında ortaya çıktı. Amerikalıların “Long Depression”...
ABD’nin çöken borsası ve ardı ardına gelen satışlar bir anda ekonomiye olan güveni yerle bir etti. Bunun sonucunda, pek çok krizde olduğu gibi, zincirleme bir reaksiyon başladı ve Büyük Buhran tüm dünyayı etkisi altına aldı. ABD’de bu süreçte 3 binden fazla banka battı, milyonlarca kişi işsiz duruma düştü ve insanlar, tarihin gördüğü en büyük kapitalist yıkımlardan birine şahit oldu.
2. 2008 Küresel Ekonomik Krizi (2008)
ABD’den başlayan ve kısa süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 Krizi, modern dönemde tüm dünyayı yıkıma uğratan en büyük ekonomik çöküş olarak nitelendiriliyor. 2005’te konut kredisi gibi masum görünen bir alanda başlayan kontrolsüz işlemler, 2008’e geldiğimizde ABD bankacılık sisteminin çökmesine ve büyük finans şirketlerinin yok olmasına neden oldu.
1929 yılında yaşanan ve dünya tarihinin gördüğü en büyük ekonomik kriz olarak nitelendirilen Büyük Buhran’dan sonra yaşanan en büyük ikinci kriz ise 2008 yılında ortaya çıktı. 2007’de ABD’de başlayan ve...
ABD’nin yarattığı Mortgage temelli kredi balonu bir anda nakde sıkışınca, tüm şirketler zincirleme şekilde batmaya başladı ve bu domino etkisi tüm dünyaya yayıldı. Büyük Buhran’dan daha hızlı şekilde yayılan 2008 Krizi, ABD başta olmak üzere, Avrupa’nın ekonomik olarak sallanan ülkelerini derinden etkiledi. Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkeler tarihi bir ekonomik çöküş yaşadılar.
3. OPEC Petrol Krizi (1973)
Petrol ve fosil yakıtlara bağlı krizlere yakın tarihte pek çok kez şahit olduk, olmaya da devam edeceğiz gibi görünüyor. 1973 yılında yaşanan petrol krizi şu ana kadar yaşananlar arasında zirveyi kimseye kaptırmıyor. Dünyanın en büyük petrol krizi denildiği zaman akla hemen bu büyük ekonomik yıkım geliyor.
1960’lardan itibaren dünyada hızla artan petrol tüketimi ve aynı hızda artmayan üretimin ne zaman arz talep dengesini bozacağı ve bir kriz ortaya çıkacağı merak ediliyordu. 6 Ekim 1973 tarihinde başlayan,...
1973 yılında, ABD ile OPEC’e (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) bağlı OAPEC (Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Örgütü) arasında çıkan gerginlik tüm dünyayı etkisi altına aldı. Gerginliğin sebebi ise Arap – İsrail savaşında ABD’nin İsrail’e olan yardımları ve iki ülke arasındaki iş birliği sebep gösteriliyor.
Süreç içinde, OAPEC’in ABD’ye uyguladığı ambargoya, diğer OPEC ülkeleri de destek vermeye başladı. Bu destek sonrası OPEC cephesinde, tüm dünyaya petrolü yüksek fiyattan satma fikri oluşunca krizin yarattığı etkinin de boyutları çok yukarılara çıktı.
4. 1772 Kredi Krizi (1772)
Dünya tarihinin bilinen en eski ve etkili ekonomik çöküşlerinden şüphesiz biri de, 1772 yılında yaşanan, Britanya kaynaklı kredi krizidir diyebiliriz. Sömürge faaliyetleri sonucu zenginliğe boğulan ülkede yaşanan kredi rehaveti sonrası, bankacıların mal varlıkları ile birlikte ülkeden kaçması acı tabloyu ortaya çıkardı. Ada’da başlayan büyük mali kriz, kısa sürede tüm Avrupa’ya yayıldı.
19. ve 20. yüzyılda pek çok finansal kriz, genellikle banka panikleri ve bu paniklerin ekonomik durgunluk dönemleri ile kesişmesinden ortaya çıktı. Yine, borsa çöküşleri, ekonomik balonlar ve likidite sancıları da...
Kredi Krizi olarak tabir ettiğimiz hadise o kadar hızlı başka ülkelere cereyan etti ki, olayın yıkıcı boyutları ABD kolonilerine kadar uzandı. Amerikan Devrimi’nin başlamasında bile bu krizin etkili olduğu iddia ediliyor.
5. 1997 Asya Mali Krizi (1997)
Tarihin gördüğü en büyük zincirleme satış krizlerinden biri olan Asya Mali Krizi, 1997 yılında gerçekleşti. O dönemde küresel ölçekte görülen dalgalanmalar ve yakın geçmişte gerçekleşen Meksika Krizi’nin etkilerinin piyasalarda korku saçması sebebiyle, Asya’da bir anda yer yerinden oynadı.
Asya Mali Krizi ya da Doğu Asya Mali Krizi olarak adlandırılan ekonomik buhran, 1997 yılının ikinci yarısından itibaren bölgede etkisini göstermeye başladı. Asya Kaplanları olarak bilinen Doğu Asya ülkelerinde büyük...
Özellikle Doğu Asya borsalarında başlayan ani satışlar zincirleme bir tepkimeye dönüşerek, bir kıtanın ekonomisini kısa sürede alaşağı etti. Bu bölgesel kriz, yine hızlı bir reaksiyonla küresel bir krize dönüştü.
6. Küresel Pandemi Krizi (2020)
2019 yılının sonunda Çin’den başlayıp tüm dünyaya yayılan Covid-19 salgını, pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bulaş oranı oldukça yüksek olan virüs hızla dünyaya yayılınca, dev ekonomik güce sahip pek çok ülke zorunlu olarak kapanma kararı aldı. Böylece ticari ve ekonomik faaliyetler uzun sayılabilecek bir süre boyunca minimum düzeye indirildi. Hatta 2020 yılının belli bir döneminde tamamen durma noktasına geldi.
2019’un son çeyreğinde, Çin’den başlayarak tüm dünyaya yayılan Covid-19 virüsü, kısa sürede global bir salgına dönüştü. Covid-19’un hızlı bir şekilde mutasyona uğraması ve yeni varyantlarının ortaya çıkması, virüsün bulaş hızını...
2022 yılı itibari ile halen devam eden Covid-19 salgını, aşılar ve tedbirler ile biraz olsun kontrol altına alınmış olsa da, ekonomiye yaptığı negatif etki sınırlı şekilde devam ediyor. Dünya Bankası verilerine göre, 2020 – 2022 yılları arasında, dünya ekonomisinin %6,5 civarlarında daraldığı bildiriliyor. Pandemik krizin ekonomiye daha ne gibi etkileri olacağını hepimiz merakla bekliyoruz.
Maalesef, bu krizden en büyük yarayı alan ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu söylememiz gerekiyor.
7. Kara Pazartesi (1987)
1987 yılında Asya’dan başlayan ve hızla dünyayı saran en büyük krizlerden biri, Kara Pazartesi olarak adlandırılıyor. Krizin bu ismi almasında piyasaların hafta başında, açılır açılmaz büyük bir yıkım yaşaması etkili oldu. Dünya tarihinde borsalarda tek günde yaşanan en büyük kayıp, Kara Pazartesi’nde gerçekleşti.
Dünya tarihinde pek çok ekonomik kriz ve finansal buhran ortaya çıktı. Bu krizlerden büyük çaplı olanlar, küresel bazda büyük yıkımlara neden oldu; ancak hiç biri Kara Pazartesi gibi bir tek...
O dönemde yeni yeni hayatımıza giren “küreselleşme” kavramı, Kara Pazartesi sonrası en çok tartışılan konu oldu. Kara Pazartesi, borsalarda teknik anlamda iyileştirilmelerin yapılmasına ve altyapıların tekrar düzenlenmesine neden oldu.
8. Türkiye Ekonomik Krizi (2001)
Ve hepimizin yakından bildiği, acı sonuçlarını derinden hissettiği 2001 Türkiye Ekonomik Krizi’ni hatırlamaya geldi sıra. Ülke tarihinin gördüğü en kötü ekonomik tablolarından birini oluşturan 2001 krizi, pek çok vatandaşımızın işsiz kalmasına ve esnafların kepenk kapatmasına neden oldu. Tabanda yaşanan bu yıkım büyük şirketlere de sıçradı ve Cumhuriyet tarihine geçen “devalüasyon” gerçekleşmiş oldu.
Türkiye ekonomisi son yıllarda kötü gidişatını sürdürüyor ve üst üste kara tablolar ile karşı karşıya kalıyor olsa da, halen cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi olarak, 2001 yılında yaşanan büyük...
2001 krizi, pek tabii ki bir anda ortaya çıkmadı. 1990’ların ortasından beri süregelen basiretsiz ekonomi yönetimi sonucunda Türkiye, tarihte kara bir leke olarak hatırlayacağı, sarsıcı bir krizin kıskacına girdi. 1999’da yaşanan büyük İstanbul depremi de ülke ekonomisini olumsuz etkileyince, 2001 krizi kaçınılmaz oldu.
2001 Türkiye Ekonomik Krizi, ülkemizin iç dinamiklerini etkileyen bir ekonomik yıkım gibi görünse de, Türkiye’nin bölgedeki rolü ve aldığı yatırım düşünüldüğünde, sonuç olarak bölgesel bir kriz olarak karşımıza çıktı. Yabancı yatırımcının ülkeden çıkmasıyla Türkiye ve ekonomik ilişki içerisinde olduğu ülkelerin dahil olduğu grup, finansal anlamda sarsıcı bir yara aldı.
Döviz tarafında yaşanan ani artış, Türkiye ekonomisini çöküşe sürükledi.
9. Arjantin Ekonomik Krizi (2001)
Ekonomik olarak ülkemize büyük benzerlik gösteren Arjantin de finansal krizlerden nasibini ziyadesiyle alan ülkelerin başında geliyor. Gelişmekte olan bir ülke olan Arjantin’in, fiyat dalgalanmaları ve küresel krizlerden çok ciddi şekilde etkilendiği aşikar.
Arjantin, 2020’li yıllarda yaşadığı ekonomik daralma ile yakın zamanda gündemde yeniden geldi. Peru ile birlikte Güney Amerika’nın en büyük düşüş yaşayan ülkesi olan Arjantin’in tarihi de ekonomik karanlıklar ile örtülü...
1990’lerde yaşanan Latin Amerika Krizi’nin etkisiyle parasını ABD Dolarında tutma kararı alan Arjantin, büyük bir yanlışın içine girdi. Bölgede yaşanan büyük ekonomik çöküşün Brezilya’dan sonraki halkası olmasına kesin gözüyle bakılan ülke, ekonomistleri haksız çıkarmadı ve 2001 yılında dev bir krizin içine girdi. Sürekli yükselen enflasyon, değer kaybeden Arjantin Pesosu ve ülkede üretimin neredeyse durma noktasına gelmesi, krizi büyük ölçüde tetikledi. Bir de bunlara global bazda değer kazanan ABD Dolarının ülkedeki negatif etkileri eklenince, Arjantin’de çöküş derin boyutlara ulaştı.
Halk açlıktan ve yoksulluktan dükkanları yağmalamaya ya da sokaktan yiyecek toplamaya başladı. Kasasında bir Peso bile kalmayan ülke iflas açıklasa da büyük krizden yakasını kurtaramadı.
10. İsveç Ekonomik Krizi (1990)
1990 yılında başlayan İsveç Ekonomik Krizi, bu listede yer alan hadiseler arasında, küresel ölçekte belki de en dar alanda gerçekleşen çöküş diyebiliriz. Yalnızca İsveç’in iç dinamiklerini yerinden sarsan bir kriz olmasına rağmen, dünya tarihine geçmesinde önemli sebepler elbette var.
Dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik krizlerin olmasına aşinayız; ancak İsveç’in böyle büyük bir kriz geçirmesi, halen insanlar tarafından hayretle karşılanıyor. İskandinavya’nın refah düzeyi yüksek ülkesi İsveç, her şey yolunda gidiyor...
İsveç’te devlet kredi pazarında denetimleri azaltınca, emlak sektörüne bağlı kredi balonu bir anda patladı ve pek çok şirket girdiği büyük borçları ödeyemeyerek iflas etti. Bankacılık sektörü dev kayıplar yaşadı. Hem de ülkede büyüme rakamları çok iyiyken ve ülkenin gelir adaletinde üst sıralarda yer aldığı düşünülürken yaşanan bu kriz, tüm dünyada şok etkisi yarattı. Adaletli gelir dağılımı ve sürekli büyüme prensibi ile hareket eden kapitalist devletler, İsveç’in çöküşü ile kendilerinin de böyle bir sorunu her an yaşayabileceklerini hissetiler ve İsveç Krizi, tüm dünyaya büyük bir ders oldu.
11. Rusya Ekonomik Krizi (1998)
1998 yılında, Rusya tarihinin gördüğü en büyük ekonomik krizlerden biri meydana geldi. Yaşanan yıkım, aslında devletin iç dinamiklerini etkileyen bir kriz gibi görünüyor olsa da, olayın çarpıcı etkileri bu kadar dar bir alan ile sınırlı kalmadı.
Dünyanın dev ekonomilerinden ve süper güçlerinden biri olarak kabul edilen Rusya, ekonomik olarak belirli dönemlerde, zor zamanlar geçirmiş bir ülke olarak da biliniyor. Bu zor dönemlerin biri de şüphesiz 1998...
Rus hükümetinin 1993 yılından itibaren, kısa vadeli hazine bonoları satışını bir saadet zincirine çevirmesi hikayesi, bu büyük yıkımın ana sebebi oldu. Aç gözlü hükümetin yanlış hamleleri, Rus Rublesini ve devlet tahvillerini tabiri caizse yerin dibine postaladı. Bir anda yabancı yatırımların neredeyse tamamını kaybeden Rusya’da halk ve bankalar krize yem oldu. Rusya’nın dünyanın dev ekonomileri arasında yer alması sebebiyle, yaşanan kriz, tüm dünyada olumsuz bir etki bıraktı.
12. Venezuela Ekonomik Krizi (2013)
Venezuela’da ekonomik kriz baş gösterdiğinde, herkesin aklında tek bir soru vardı: “Petrol zengini bir ülke, nasıl olur da bu hale gelebilir?” İşte bu soru aslında pek çok şeyi anlatıyor. Venezuela, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olmasına rağmen, hükümetin uyguladığı yanlış politikalar ve ABD’nin ülkeye uyguladığı ambargo, ülkeyi çıkmaza sürükledi. Kriz, Güney Amerika’nın en güzel coğrafyalarından birinde büyük bir ekonomik çöküş yarattı.
300 milyar varil petrol rezervi ile dünyanın bu alanda zirvesinde yer alan Venezuela, 2013 yılında, eşi benzeri çok az görülen bir ekonomik krizin içine girdi. Güney Amerika ülkesi, elindeki en...
2013’te başlayan ve içinde bulunduğumuz 2022 yılı itibari ile halen devam eden büyük kriz, halkın büyük bölümünün ülkeyi terk etmesine neden oldu. Venezuela’da enflasyon o kadar yükseldi ki, para hiçbir şey satın alamaz hale geldi. Şimdilerde, Venezuela Bolivarı büyük tomarlar halinde, Kolombiya gibi ülkelerde turistlere hediyelik eşya olarak satılıyor.
13. Yunanistan Ekonomik Krizi (2011)
Komşu Yunanistan, bir süredir çalkantıda olan ekonomisini toparlayamayınca, 2011’de kendisini büyük bir krizin ortasında buldu. Halkı derinden etkileyen ve ülkeyi fakirleşmeye sürükleyen bu krizin etkileri, 2022 yılını yaşadığımız bu günlerde bile hissediliyor.
2008’de ABD’de patlak veren ekonomik kriz hızla küresel boyuta geçince, dünyanın nispeten zayıf ekonomileri vakit kaybetmeden bu krizden nasibini almaya başladılar. Bunların başında Avrupa’nın zayıf karnı olarak gösterilen Yunan ekonomisi...
Yunan hükümetinin aşırı kamu borçlanmaları ve bu borçları ödeyememesi sebebiyle iflasa sürüklenmesi, tüm Avrupa Birliği ülkelerini ve Avrupa pazarını etkiledi. Yunan Krizi bu yanıyla, global bazda olmasa bile büyük bir coğrafyayı etkileyen bölgesel bir yıkım olarak tarihte yerini aldı.
14. 1907 Paniği (1907)
Tarihi kayıtlarda 1907 Paniği ya da 1907 Bankalar Paniği olarak adlandırılan hadise, ABD tarihinin gördüğü en büyük yıkımlardan biri olarak kabul ediliyor. Yıkım ABD’de olunca, haliyle tüm dünyanın bundan etkilenmemiş olması da mümkün değil.
Amerikan bankacılık sisteminin yeniden yapılanmasına ve Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) kurulmasına yol açan devasa kriz 1907 yılında gerçekleşti. Bu dev ekonomik kriz, adını da 1907 senesinden aldı ve 1907 Paniği...
1907 Paniği, 1929 yılında başlayan ve dünyanın gördüğü en büyük ekonomik felaketlerin başında gelen Büyük Buhran’a kadar yaşanan en büyük ekonomik felaket olarak tanımlanıyor. Amerikan Merkez Bankası FED’in kurulmasına yol açmış olması da işin ayrı bir boyutu olarak değerlendirilebilir. 1907 krizinin 2008 kriziyle büyük benzerlikleri olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Büyük Buhran | - |
2 | 2008 Küresel Ekonomik Krizi | - |
3 | OPEC Petrol Krizi | - |
4 | 1772 Kredi Krizi | - |
5 | 1997 Asya Mali Krizi | - |
6 | Küresel Pandemi Krizi | - |
7 | 1987 Kara Pazartesi | - |
8 | 2001 Türkiye Ekonomik Krizi | - |
9 | 2001 Arjantin Ekonomik Krizi | - |
10 | 1990 İsveç Ekonomik Krizi | - |