Dünyada sayısız farklı kültür varken her birinin benzer geleneklere sahip olması beklenemez. Her toplum kendi geleneklerine aşina olarak büyüdüğünden dolayı bunları garipsemiyor olsa da dışarıdan bakan pek çok insan için bu gelenekler oldukça tuhaf görünebiliyor. Bu kadar çok ülke, din, kabile ve adetlerin olduğu bir dünyada karşınıza çıkabilecek gelenek ve alışkanlıkların farklılıklarına inanamayacaksınız. Tabii bir de bazı geleneklerin bizim ülkemizde olanlar ile ne kadar benzediğini gördüğünüz zaman da şaşıracaksınız.
Dünya üzerinde medeniyet başladığından bu yana uzun bir yol kat etmiş olsak da, bazı topluluklar asırlık geleneklerine hala sıkı sıkıya bağlı ve bu gelenekler duyanların pek çoğuna “Nasıl yani?” dedirtiyor. Eğer sen de farklı din ve kültürlere ait bu alışkanlıkları merak ediyorsan, gel bu tuhaf gelenekleri birlikte inceleyelim.
1. 25 Yaşındakilere Tarçın Atmak
Danimarka’da yaşıyor ve yirmi beş yaşına geldiğiniz halde hala bekarsanız sizi bazı tuhaf gelenekler bekliyor olabilir. Görünüşe göre bu gelenek, Danimarkalı baharat satıcılarının ticaret işine o kadar çok zaman ayırdıkları...
Toplumlarda belirli bir yaşa ulaşmak farklı şeyler ifade ediyor. Örneğin bizim ülkemizde 18 yaşına gelmek reşit olmak anlamına geldiğinden dolayı büyük bir önem yükleniyor. Amerika’da ise 16. yaş kutlamaları bu şekilde oluyor. “Sweet sixteen” olarak adlandırılan bu kutlamalar hemen hemen her gencin heyecanla beklediği organizasyonlar oluyor. Peki ama 25 yaşına gelenler hakkında bir gelenek duymuş muydunuz? Bir Danimarka geleneğine göre 25 yaşına ulaşan kişilere tarçın atılıyor. Fakat küçük bir detay var. Bu uygulama yalnızca bekarlara yapılıyor. Daha da kötüsü eğer 30 yaşına gelir ve hâlâ evlenemezseniz tarçının yerini acı biber alıyor. Her ne kadar komik bir gelenek olsa da gençlerin üzerinde evlilik baskısı yarattığı kesin.
2. Bebek Fırlatmak
Kültürünüze ve dini inancınıza olan bağlılığınızı göstermek için ne kadar ileriye giderdiniz? Dünyanın her yerinde birbirinden tuhaf gelenek ve adetler var. Bunlardan bir tanesi de Hindistan’da yaygın bir şekilde uygulanan...
Tarçın fırlatmak bir noktaya kadar kabul edilebilir olsa da bebek fırtlatmak mı? Bir Hindistan geleneği olan bebek fırlatma ne yazık ki yeni doğmuş bebeklere uygulanıyor ve elbette bu uygulamanın yeni doğanlara şans getirdiği düşünülüyor. Bizim geleneklerimizde yeni doğmuş bir bebeğe kimsenin dokunmadığı için oldukça tuhaf görünüyor olsa da Hintliler için son derece sıradan ve normal bir alışkanlık. Dahası, bebek oldukça yüksek bir manastırın tepesinden aşağıda bekleyen yetişkinlere fırlatılıyor. Ellerinde bir çarşaf ile bekleyen yetişkinler de doğal olarak bebeği yakalıyor. Her senenin Aralık ayında uygulanan bu gelenek sağlık ve şans getirdiği düşünüldüğü için çok seviliyor.
3. Üç Günlük Tuvalet Yasağı
Bir geleneğin insan sağlığı için bu kadar tehlikeli olabileceğini düşünmezsiniz fakat Endonezyalı yeni evlilerin başına gelenler gerçekten sizi şok edecek kadar tuhaf. Bu kültürel geleneğe göre yeni evli Endonezyalı çiftlerin...
Neden böyle bir gelenek var diye uzunca düşünmenizi sağlayacak alışkanlıklardan bir tanesi de üç günlük tuvalet yasağı. Endonezya’da yaşayan bir kabileye ait olan bu gelenek evlilikten sonra uygulanıyor. Tidong kabilesi yeni evlenmiş olan çiftlerin en mutlu günlerinden sonraki üç günü adeta bir işkenceye çeviriyor. Bu yasak yalnızca tuvalete girmeyi değil aynı zamanda duş almayı da engelliyor. Bu süre boyunca hiçbir şekilde tuvalete girmeyen ve yıkanmayan yeni evlilerin ilerleyen zamanlarda çok daha sağlıklı çocuklarının olacağı düşünülüyor. Aynı şekilde eğer bir çift bu geleneği uygulamazsa bunun kötü şans ile sonuçlanacağı ve nihayetinde boşanacaklarına inanılıyor. Hiçbir şekilde evlilik ve tuvalete girmenin arasındaki bağlantıyı anlayamasak da, Endonezyalı yeni evli çiftlere mutlu bir hayat ve sağlıklı çocuklar diliyoruz.
4. Ölü ile Dans Etmek
Pek çok kültüre göre ölüm, bir süre önce vefat etmiş bir yakının mezarını ziyaret etmek anlamına gelir ve çoğunlukla hüzün ve sessizlik içeren bir süreçtir. Fakart Madagaskar'ın Hauts Platosu'nda işler...
Bazı gelenekler tuhaflıkları ile dikkat çekerken bazıları direkt olarak korkunç oluyor. Bir Madagaskar geleneği olan ölüler ile dans etmek son derece rahatsız edici bir uygulama. Her yıl düzenlenen Famadihana isimli bir festivalde aileler vefat eden yakınlarını mezarlarından çıkarıyor ve müzikler eşliğinde onlarla dans ediyorlar. Zaten yakınlarını mezardan çıkartmaları oldukça ürkütücüyken bir de onlarla dans etmeleri oldukça unutulmaz görüntüleri ortaya çıkarıyor. Belirli bir kabile tarafından uygulanan bu geleneğin ölen kişileri anmak ve ruhlarını onurlandırmak için yapıldığı söyleniyor. Her ne kadar iyi bir amaç için yapılıyor olsa da bu geleneğin ne kadar tuhaf olduğu su götürmez bir gerçek.
5. Maymunlara Hizmet Etmek
Lopburi, Tayland'ın en eski şehirlerinden bir tanesidir. Kral Narai'nin Lopburi Sarayı ve tarihi bir tapınak olan Wat Phra Sri Rattana Mahathat dahil olmak üzere bazı muhteşem kalıntılara ve en gözde...
Sırada tuhaf bir Tayland geleneği var. Maymun Festivali olarak adlandırılan bu tuhaf ve bir o kadar da eğlenceli uygulama Bangkok’a yakın bir şehirde her sene düzenleniyor. Özellikle turistlerden de büyük bir ilgi gören bu festivalde, üç bin tane maymun için devasa bir sofra kuruluyor. Hatta bunun için bir açık büfe demek daha doğru olur. Bir efsane olan Maymun Kral’ı onurlandırmak için düzenlenen bu festivalde maymunlar onlar için hazırlanan meyve ve yiyeceklerin tadını çıkarıyorlar. Maymunlar çeşit çeşit meyveyi tüm gün doya doya yerken insanlar da onları seyrediyor. Şükran sunmak için yapılan bu sevimli gelenek her sene oldukça renkli görüntüleri ortaya çıkarıyor.
6. Deve Güreşi
Her ne kadar bizim için oldukça sıradan gibi gelse de tüm dünyanın şaşkınlıkla seyrettiği geleneklerin başında deve güreşi geliyor. Temel olarak bir Yörük geleneği olan deve güreşi her sene Türkiye’nin...
Listede bir tane de bizden gelenek var. Yaptığım araştırmalara göre diğer kültürler tarafından en tuhaf bulunan geleneklerimizin başında deve güreşi geliyormuş. Aslında bir Yörük geleneği olan deve güreşi, yerleşik hayata geçilmeden öncesindeki döneme dayanıyor. Ülkemizin birçok bölgesinde her sene düzenlenen bu güreşler sayesinde deve sahipleri de birbirlerini çok iyi tanıyor. Yani aslında her sene yarışmada benzer isimleri görüyoruz. Tabii güreş alanı da inanılmaz bir şekilde şenlikli oluyor. Deve güreşi seyrederken mangal yakanlar, piknik yapanlar… Tam bir curcuna! Ayrıca güreş sonucunda deve sahibine halı hediye ediliyor. Elbette hayvanların zarar gördüğü hiçbir geleneği onaylamadığımız gibi deve güreşini de onaylamıyor ve çağ dışı bulunuyoruz.
7. Gelin Kaçırmak
Dünyanın hemen hemen her yerinde tuhaf ve rahatsız edici gelenekler uygulanıyor olsa da gelin kaçırma adeti muhtemelen bunlar arasında en korkunç olanlarından bir tanesi. On altı yaşında olduğunuzu, okuldan veya...
Yine bize hiç uzak olmayan bir gelenek var sırada. Aslen bir Kırgızistan geleneği olan kız kaçırmak 21. yüzyılda hala uygulanıyor ve bu gerçekten çok tuhaf. Bu geleneğe göre evlenme çağına gelmiş olan erkekler yolda görüp beğendikleri kızı kaçırma hakkına sahipler. Evlenecek olan adam arkadaşlarını topluyor ve daha sonra kızı bir yerlerde bulup onu kaçırıyor. Daha da tuhafı sonra bu kaçırdığı kızı aile evine getiriyor ve tüm aile üyeleri gelin adayını evlenmeye ikna etmeye çalışıyorlar. Elbette tüm bu süreç hiçbir şeyden haberi olmayan kadın için korkunç bir felakete dönüşüyor. Hiç tanımadığı, belki de hiç görmediği biriyle evlenmek için ikna edilmeye çalışan gelin adaylarının yaşadığı dehşeti düşünmek bile istemiyoruz. Ne yazık ki bu korkunç gelenek bizim ülkemizin bazı yerlerinde de uygulanıyor.
8. Bebek Plasentası Yemek
Bazı kadınlar doğum yaptıktan sonra, fetüsü rahim duvarına bağlayan organ olan plasentasını korumayı ve onu yemeyi tercih ediyor. Bu plasenta smoothielerde çiğ olarak, lazanyada pişirilmiş şekilde veya dondurularak kurutulmuş ve...
Ünlüler dünyasında da son derece popüler bir uygulama olan bebek plasentası yemek tıp dünyasını uzun süredir meşgul eden bir gelenek. Hayvanlar dünyasında çok sık karşılaşılan plasenta yeme durumunun insanlarda da yaşanıyor olması aslında çok da tuhaf değil. Çünkü pek çok konuda hayvanlar ile aynı eğilimleri gösteriyoruz. Bir inanışa göre bebek plasentası içerisinde bulunan oksitosin hormonu annenin güzelleşmesini ve gençleşmesini sağlıyor. Bundan dolayı gençleşmek isteyen kadınlar ve erkekler de çareyi plasenta yemekte buluyorlar. Hatta bunu yaparkenki görüntülerini sosyal medyada paylaşan insanlar bile var. Bildiğiniz tavada kızartıp yiyorlar. Gerçekten faydalı mıdır bilinmez ama tuhaf olduğu kesin.
9. Portakal Geleneği
Bir portakal sayesinde hayatınızın aşkını bulabileceğinizi biliyor muydunuz? Malezya'da portakal fırlatmayı ve bu sayede de evleneceğiniz kişiyi bulmayı içeren bir gelenek var. Bu gelenek Chap Goh Mei festivali sırasında gerçekleşiyor....
Yine tuhaf olsa da bir o kadar da eğlenceli bir gelenekte sıra. Malezya’da uygulanan bu gelenek yine bekarları konu alıyor. Chap Goh Mei adı verilen bu geleneğe göre bekar kadınlar kendi cep telefonu numaralarını bir portakalın üzerine yazıyorlar. Daha sonra da bu portakalı yakınlarında bulunan bir nehire atıyorlar. İnanışa göre onların ruh eşi olan adam bu portakalı buluyor ve nehirden alıp kadını arıyor. Hayatının aşkını bulma ümidi ile gerçekleştirilen bu gelenek her sene renkli görüntülere yol açıyor. Sonuçta gerçekten aşkı bulanlar oluyor mu bilmiyorum fakat çok eğlenceli bir gelenek olduğunu söyleyebilirim.
10. Bebek Üzerinden Atlamak
Her ne kadar kulağa son derece saçma gelse de, şeytanı uzak tutmak, gezegendeki pek çok sıra dışı adetin ortak temasıdır. Birçok ülkenin ve kültürün bu konu hakkında kendine ait yöntemleri...
Bebekleri rahat bırakın demek istediğim bir gelenek daha. Dünyanın hemen hemen her yerinde, tüm kültürlerde bebek iyilik ve şans ile bağdaştırılıyor. İspanya’ya özgü olan bu gelenekte de durum aynı. El Salto de Colacho isimli bebek üzerinden atlama festivali 1620 yılından beri her sene gerçekleştiriliyor. Geleneğe göre festival günü şeytan insanları kovalıyor. Bunun temsili olarak erkekler şeytan kostümü giyiyorlar. Sokak boyunca serilen yatakların üzerine güzelce giydirilmiş olan bebekler yerleştiriliyor. Şeytan kılığındaki adamlar sırayla bebeklerin üzerinden atlıyor ve bu geleneğin bebeklere hayat boyu sağlık ve şans getirdiğine inanılıyor. Kötülüklerden arınma olarak yapılan bu festival son derece renkli görüntülere de ev sahipliği yapıyor.
11. Gelin Ağlatmak
Bilindiği üzere Çin, dünyanın en eski uluslarından bir tanesidir. Beş bin yıllık bir tarihe sahip oldukları ve Uzak Doğu'da büyük bir kültürel ve entelektüel güç oldukları için Çin halkı çok...
Yine bize pek yapancı olmayan bir gelenek ile karşı karşıyayız. Çin’de uygulanan bir gelenek olan gelin ağlatma, evlenecek olan kadınların düğünden bir ay önce her gün ağlamasını gerektiriyor. Yani evlenmek üzere olan bir kadın yaptığı tüm düğün hazırlıklarının yanı sıra bir ay boyunca ağlamaya da vakit ayırması gerekiyor. Bu geleneğe göre bir ay boyunca ağlamak gelinin kendi evine olan bağlılığını ve ailesinden ayrılacak olmaktan dolayı hissettiği üzüntüyü temsil ediyor. Ayrıca bu bir aylık ağlama seremonisinin ardından mutlu bir evlilik yaşanacağına da inanılıyor.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | 25 Yaşındakilere Tarçın Atmak | - |
2 | Bebek Fırlatmak | - |
3 | Üç Günlük Tuvalet Yasağı | - |
4 | Ölü ile Dans Etmek | - |
5 | Maymunlara Hizmet Etmek | - |
6 | Deve Güreşi | - |
7 | Gelin Kaçırmak | - |
8 | Bebek Plasentası Yemek | - |
9 | Portakal Geleneği | - |
10 | Bebek Üzerinden Atlamak | - |