Plasebo etkisini muhtemelen daha önce duymuşsunuzdur. Nosebo etkisi için de aslında Plasebo’nun karanlık hâli denilebilir. Bu durumun ne olduğunu anlamak için önce çok kısa bir şekilde Plasebo etkisi nedir ondan bahsedelim;
Beynimizin ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu bildiğimiz hâlde aslında yapabileceklerine akıl erdirmek gerçekten çok zor. Eğer beynimizi kandırmayı başarabilirsek, onu çok güçlü bir şifa aracına dönüştürebiliyoruz. İşte bu sürece psikoloji alanında Plasebo etkisi deniliyor. Özetlemek gerekirse, beynimiz vücudumuzun sahte bir tedavi sonucunda iyileşeceğine inanıyor ve gerçekten de ortaya pozitif sonuçlar çıkıyor. Harvard Üniversitesi Tıp Merkezi’nde bir profesör olarak görev yapan Ted Kaptchuk Plasebo etkisini şu şekilde açıklıyor; “Plasebo yalnızca pozitif düşünmek değil, bir tedavinin işe yarayacağına gerçek anlamda inanmaktır. Bu inanç beyin ve vücut arasında daha güçlü bir bağ oluşmasına neden olur.”
Elbette Plasebo etkisi doğrudan iyileşme sağlamaz. Örneğin bir beyin tümörünü yalnızca iyileşeceğinize inanarak küçültmeniz mümkün değildir. Fakat Plasebo beyin tarafından modüle edilen semptomlar üzerinde çalışır. Ağrı algısı buna örnek olarak verilebilir. Yani Plasebo etkisi sayesinde kendinizi çok daha iyi hissedebilir, semptomların azalmasına yardımcı olabilirsiniz. Uzun lafın kısası, Plasebo etkisi sizi iyi olacağınız konusunda telkin eder.
Nosebo Etkisi Nedir?
Plasebo’nun karanlık ikizi olarak tanımlanan Nosebo etkisi ise bu telkin durumunun tam tersine neden olan ve uzun vadede psikolojik olarak çok büyük yıkımlara sebebiyet verebilecek bir güce sahiptir. Nosebo etkisi kişinin bir tedavi ve durum hakkında olumsuz düşünceleri ve korkuları sayesinde negatif yan etkiler yaşamasına denmektedir. Bu durumu kanıtlamak için yapılmış olan bazı çalışmalar da mevcuttur. Örneğin bir ilacın yan etkilerini gözlemlemek adına yapılan bir klinik deneyde, hastalar iki gruba ayrılmış ve herkese ilacın yol açabileceği yan etkiler anlatılmıştır. İşte Nosebo etkisi burada devreye girer ve aslında ilacın verilmediği kontrol grubundaki hastalardan bazıları da bu yan etkileri yaşamaya başlarlar. Bu ne yazık ki kendini negatif duruma hazırlayan ve bundan korkan beynimizin bize oynadığı tatsız bir oyundur.
Yapılan detaylı araştırmalar sonucunda Nosebo etkisinin şaşırtıcı derecede yaygın ve aynı zamanda tehlikeli bir fenomen olduğu ortaya çıkmıştır. Nocebo’nun işleyişi hâlâ Plasebo kadar net bir şekilde anlaşılmamış olsa bile gerçek hayatta karşınıza başınıza gelmiş olabilecek bazı örnekler ile bu fenomeni açıklamak mümkündür.
Gerçek Hayatta Karşılaştığımız Nosebo Yanıtı Örnekleri
Örneğin cildinizde çıkan kızarıkların egzama olduğunu anladınız ve internette kısa bir araştırma yaptıktan sonra bir eczaneden egzama kremi aldığınızı düşünelim. Aldığınız kremin prospektüsünü okuduğunuz zaman içerisinde bulunan maddeler sebebiyle yan etki olarak yanma yapabileceğini gördünüz. Daha sonra kremi egzamalı bölgeye uyguladınız ve gerçekten de yanma hissettiniz. Kremi sürdükçe yanma daha da şiddetlendi ve bir şeylerin yanlış olduğunu düşünerek doktora gitmeye karar verdiniz. Nihayetinde doktor size hiçbir yan etkisinin bulunmadığını söylediği yeni bir egzama kremi önerdi ve o ilacı aldığınız zaman tüm yanma hissinden kurtuldunuz. Fakat doktorun önermiş olduğu egzama kreminin prospektüsünü okuduğunuz zaman aslında ilk aldığınız ilaçla tamamen aynı etken maddelere sahip olduğunu fark ettiniz. Aradaki tek fark ise bu iki kremi kullanmaya başlamadan önce beyninizin kendini hazırladığı iki farklı senaryo. Birinci egzama kremine zaten yan etki yaşayacağınızı hissederek başladınız ve gerçekten de bu şekilde sonuçlandı. İkinci kremde ise doktor hiçbir yan etki yaşamayacağınız konusunda sizi telkin etti ve o şekilde sonuçlandı. İşte bu duruma kısaca Nosebo etkisi veya Nosebo yanıtı diyebiliriz.
Elbette Nosebo etkisinin çok daha absürt ve korkutucu örnekleri de bulunmaktadır. 1990’larda gerçekleşmiş olan trajik bir olay beynimizin bizi nasıl etkileyebildiğinin en güzel örneklerinden bir tanesidir. Nick Sitzman isimli bir adam, çalıştığı iş yerinde bulunan soğuk hava deposunda mahsur kalır. O gün herkes işten erken çıktığı için de kimse Nick’in yardım çığlıklarını duymaz. Elbette zaman geçtikçe adam durmadan daha da paniklemeye başlar. Adam muhtemelen bu korkunç olay sırasında her geçen saniye donarak ölmeye daha yakın olduğunu hissetmektedir. Bu sırada depoda bulduğu bir kağıdın üzerine üşümekten vücudunun uyuştuğunu ve bunların son sözleri olduğunu bildiğini yazarak ailesine veda eder. Ertesi sabah işe gelen iş arkadaşları soğuk hava deposunun içerisinde Nick’in ölü bedenini bulurlar. Ölümü araştırıldıktan sonra, tıpkı Nick’in de notunda yazdığı gibi donarak ve hipotermi geçirerek öldüğü sonucuna varılır. Fakat bu olayın literatüre girmesini sağlayan bir faktör vardır. O da soğuk hava deposunun aslında çalışmıyor olması ve içerisinin normal oda sıcaklığında olmasıdır. Yani Nick Sitzman donarak öleceğinden endişe ederek gerçekten kendini donarak öldürmüştür.
Bu örneklere bakılarak hem sağlık çalışanlarının hem de halkın Nosebo fenomeni hakkında bilgilendirilmesi çok önemlidir. Bu fenomenin olumsuz yan etkileri çok daha olumsuz bir hâle getirebilme gücü olduğundan dolayı pek çok insan gerekli bir tedaviye hiç başlamama ya da yarım bırakmaya meyilli olmaktadır. Yani tedavinin olumsuz yan etkilerinin nasıl aktarıldığına çok dikkat edilmelidir. Uzmanlar bu fenomenin sağlık hizmetlerinde doktor ile hasta arasındaki iletişimi güçlendirebileceğini ve olumlu tarafından bakılabileceğini önermektedir. Örneğin aşı olacak bir çocuğa “Bu aşı biraz canını yakabilir” veya “Aşıyı olurken yanma hissi hissetmen çok normaldir” gibi bir açıklama yapmak yerine “Bu aşıyı olan pek çok insan hiç canının yanmadığını söylüyor” gibi bir açıklama tercih edilebilir. Bu şekilde Plasebo etkisinde olduğu gibi zihin ve beden bağlantısı çok daha etkili bir şekilde çalışır. Özetle Nosebo etkisinin tam olarak nasıl işlediği gerçek anlamda kavranmamış olsa da doğru iletişimin bu konuda çok yapıcı bir etkiye sahip olduğu kesindir.
Eğer siz de kendi hayatınızda Nosebo etkisi olarak adlandırılabilecek bir olay yaşadıysanız yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.