Tam Covid-19 pandemisi bitiyor, çok özlediğimiz normal günlere geri dönüyoruz derken sürekli dünyanın bir yerlerinden yeni salgın haberleri geliyor. Bazıları birkaç gün gündemde kalıp daha sonra yok oluyor fakat bazıları ise tedirgin edici şekilde yayılmaya devam ediyor. Son zamanlarda dünyayı tedirgin eden hastalıklardan bir tanesi de maymun çiçeği virüsü. Hiçbirimiz yeni bir virüs haberi duymaya hazır olmasak da güncel olarak on bir ülkede görülen bu hastalık bir süre gündemimizde kalacak gibi görünüyor. Peki ama nedir bu maymun çiçeği virüsü ve nereden çıktı?
Öncelikle içimize bir nebze su serpecek bir haberle başlayalım. Maymun çiçeği aslında yeni bir virüs değil ve uzun süredir varlığı biliniyor. Bu hastalık ilk olarak 1950’li yıllarda keşfedilmiş. Her ne kadar maymunlardan değil kemirgenlerden geçen bir hastalık olduğu iddia edilse de maymun çiçeği virüsü ilk olarak bir maymun kolonisinde gözlemlenmiş. Hatta bundan dolayı bu ismi almış. Bir süre yalnızca hayvanlarda gözlemlenen virüs ne yazık ki daha sonra insanlara da bulaşmış. 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bir insanda ilk kez maymun çiçeği vakası gözlemlenmiş. Daha sonra da özellikle Afrika ülkelerinde bu hastalık az da olsa görülmeye devam etmiş. Orta Afrika Cumhuriyeti, Fildişi Sahili, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerde de görülmüş olsa da aslında hastalığın en yaygın olduğu yerin Demokratik Kongo Cumhuriyeti olduğu biliniyor.
Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Bulaşır?
Maymun çiçeği virüsü yalnızca maymunlardan değil fare, sincap ve sıçan gibi vahşi hayvanlardan da bulaşabiliyor. Hatta bu hastalığı en çok yayan hayvanların kemirgenler olduğu düşünülüyor. Peki bu hayvanlarla hiçbir şekilde muhattap olmadığımızı varsayarsak maymun çiçeği virüsünü nasıl kaparım diye düşünüyor olabilirsiniz. Aslında virüs enfekte bir hayvan tarafından ısırılırsanız veya kanına, vücut sıvılarına, lekelerine, kabarcıklarına veya kabuklarına dokunursanız bulaşıyor. Ayrıca iyi pişirilmemiş halde yenilen enfekte bir hayvandan da bu virüsü kapabiliyorsunuz. Bu hastalığın son zamanlarda alarm yaratmasının sebebi ise artık insandan insana da bulaşabiliyor olması.
Maymun çiçeği virüsü enfekte olmuş bir hayvanla yakın temas hâlinde olmuş bir insandan diğer bir kişiye taşınabiliyor. Şu an virüsün kimden yayıldığını tespit etmek imkansız duruma gelmiş olsa da en azından nasıl bulaştığını biliyoruz. Enfekte olmuş bir kişiyle yakın ten teması kurmak hastalığın yayılmasında en büyük riski taşıyor. Bunun haricinde vücut sıvıları, hava damlacıkları ve virüs bulaşmış kişinin temas ettiği nesnelere dokunmak da hastalığın yayılmasını sağlıyor. Yakın zamanda tespit edilen vakaların pek çoğunun yakın temas sonrasında, özellikle de cinsel ilişki ile bulaştığı düşünülüyor.
Maymun çiçeği virüsü tarafından enfekte olan kişiler kuluçka dönemindeyken hastalığı bir başkasına bulaştıramıyorlar. Fakat vücutta semptomlar çıkmaya başladığı zaman hastalık da bulaşıcı bir hâle geliyor. Ayrıca ilk çıkan semptomların ayırt edilmesi zor belirtiler olmasından dolayı hastalığın yayılma ihtimali biraz daha artıyor. Enfekte olan kişinin vücudunda çıkan döküntüler kabuklandıktan ve kabukları düştükten sonra hastalığın bulaşıcılığı da geçmiş oluyor. Bu süreç ise ortalama olarak bir aydan biraz daha uzun sürebiliyor.
Maymun Çiçeği Virüsü’nün Semptomları Nelerdir?
Maymun çiçeği virüsünü kapmış olan kişilerde ortaya çıkan ilk semptomlar genellikle ayırt edici olmuyor. Virüs ilk safhalarda ateş, halsizlik ve terleme gibi sıradan belirtiler ile kendini gösteriyor. Nadiren bazı vakalarda mide bulantısı ve öksürük gibi semptomların da olduğu belirtiliyor. Virüsün ne olduğunu anlayabileceğimiz evre ise ateşten birkaç gün sonra genellikle yüzde ve göğüs bölgesinde beliren döküntüler oluyor. Zaman içerisinde bu döküntüler vücudun her yerine, ağız içerisine bile yayılabiliyor. Zaman geçtikçe döküntülerin şekli değişebiliyor ve kabuklaşma gözlemlenebiliyor. Pek çok vakada hastalık ve döküntüler 15 ila 20 gün arasında iyileşme gösteriyor. Ayrıca çiçek hastalığının aksine maymun çiçeği virüsü bulaşmış kişilerin çoğunda bu döküntülerin izi kalmıyor ve zaman içerisinde yok oluyor.
Maymun Çiçeği Virüsü Ölümcül Müdür?
Covid-19 pandemisi sırasında tüm dünyada milyonlarca insan hayatını kaybettiğinden dolayı akıllara ilk gelen sorulardan bir tanesi de maymun çiçeği virüsünün tehlikeli ve öldürücü olup olmadığı. Bu virüsün daha önce Avrupa’da çok görülmemiş olmasından dolayı bir panik havası yaratması oldukça normal. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü’nün de virüsü yakından takip edeceğini açıklaması insanların korkularını biraz daha güçlendirdi. Fakat elde edilen bilgilere göre maymun çiçeği virüsü bu zamana kadar çok sınırlı yayılım gösteren ve ölüm oranı %3 ve %6 arasında seyreden bir hastalığa neden oluyordu. Yine de yakın zamanda artan vaka sayıları ve yaz mevsimi ile birlikte insanların birbirleriyle daha yakın temas hâlinde olmaları virüsün yayılma hızı konusunda bir endişe yaratıyor.
Tüm dünyaya yayılan bu endişe dalgasını azaltmak isteyen yetkililer bu virüsü kapan kişilerde görülen semptomların genellikle kendiliğinden geçtiğinin ve birçok insana zarar vermediğinin altını çiziyor. Tıpkı Covid-19’da olduğu gibi bu hastalık da bağışıklık sistemi güçsüz olan kişiler için daha fazla tehlike teşkil ediyor. En sıkıntılı vakalarda ise virüs bazen zatürre, deri enfeksiyonu ve körlüğe neden olabiliyor. Diğer bir yandan, bu hastalıkta gençlerin risk grubu olduğu düşünülüyor. Daha önce çiçek aşısı olmuş olan yaşlıların ise bu hastalığa bağışıklık kazanmış olma ihtimalinin yüksek olduğu öne sürülüyor.
Son olarak, uzmanlar maymun çiçeği virüsü taşıdığından şüphelenen kişilerin kendilerini izole etmelerini, döküntülerinin üzerlerini kapatmalarını ve en kısa süre içerisinde bir sağlık kuruluşuna gitmelerini öneriyor.
-
Maymun çiçeği virüsü yalnızca maymunlardan değil fare, sincap ve sıçan gibi vahşi hayvanlardan da bulaşabiliyor. Hatta bu hastalığı en çok yayan hayvanların kemirgenler olduğu düşünülüyor. Peki bu hayvanlarla hiçbir şekilde muhattap olmadığımızı varsayarsak maymun çiçeği virüsünü nasıl kaparım diye düşünüyor olabilirsiniz. Aslında virüs enfekte bir hayvan tarafından ısırılırsanız veya kanına, vücut sıvılarına, lekelerine, kabarcıklarına veya kabuklarına dokunursanız bulaşıyor. Ayrıca iyi pişirilmemiş halde yenilen enfekte bir hayvandan da bu virüsü kapabiliyorsunuz. Bu hastalığın son zamanlarda alarm yaratmasının sebebi ise artık insandan insana da bulaşabiliyor olması.