Yaklaşık 40 yıl boyunca sürdürülen Tuskegee Frengi Deneyi’ni bir deneyden ziyade, korkunç bir insanlık suçu olarak nitelemek daha doğru olur. Deneyin detaylarını öğrendiğinizde, siz de bize hak vereceksiniz. Tuskegee Frengi Deneyi olarak adlandırılan deneyler dizisi, 1932 yılında ABD Halk Sağlığı Servisi tarafından başlatıldı. Bu dönemde Büyük Buhran’ın ağır etkileri altında olan ABD’de frengi de henüz tedavisi bulunamamış ve çok yaygın görülen bir hastalıktı. Aynı zamanda etkileri çok ağır, bulaşıcı ve çoğunlukla ölümcüldü.
ABD Halk Sağlığı Servisi, 1932’de Alabama’nın Macon County adlı bölgesinde yaşayan Afrika kökenli Amerikalılara ücretsiz sağlık hizmeti verileceğini açıkladı. Hâlihazırda maddi açıdan çok büyük zorluklar yaşayan gariban halk, bu dönemde bir de önüne geçilemeyen frengi salgınıyla boğuşuyordu. Frengiyle mücadeleye hizmet ediyormuş gibi görünen bu uygulamaya 600 kişi katıldı. Katılımcıların her birine test yapıldı ve 399’unun frengili olduğu tespit edildi. Ancak bu tespit, katılımcıların hiçbirine bildirilmedi. Onlar yalnızca kendilerine kan testi yapıldığını sanıyorlardı.
Aradan zaman geçti ve penisilin aşısının frengiyle mücadelede etkili olduğu anlaşıldı. 1947’de, yani deneyin başlamasından 15 yıl sonra, penisilinin frengi tedavisinde kullanılması da bir standart haline getirildi. Ancak 15 yıl önce frengi teşhisi konulan katılımcıların hiçbirine bu tedavi uygulanmadı. Hasta olduklarından habersiz olan bu kişiler üzerinde; American Medical Association, Tuskegee Üniversitesi ve Center tor Disease Control kurumlarının da onayıyla çeşitli testler yapıldı. Bu korkunç insanlık suçunun işlenme sebebi, frenginin insan vücudunda yayıldığında nasıl sonuçlar yarattığını görmek ve bir dizi maddenin etkisini tespit etmekti.
Deneye katılan kişileri iyileştirmek yerine onları tedaviden mahrum kılan deney yetkilileri, bu suçu tam 40 yıl boyunca sürdürdü. Bu süreçte deneklerin 28’i henüz deney sonra ermeden maruz kaldıkları işlemler nedeniyle hayatını kaybetti. Frengi olduğunu bilmeyen deneklerin 40’ının eşine ve 19’unun çocuklarına da frengi bulaştı. Artık frengi ilaçları piyasaya sürülmüş, kolayca satın alınabilir hale gelmiş, hatta halka ücretsiz dağıtılmaya başlanmıştı. Ancak deneyin katılımcılarının hiçbiri bu ilaçlara ulaşamadı. Çünkü her birine bölge dışına çıkmak ve deneyin uygulandığı yer dışında başka bir kliniğe gitmek kesinlikle yasaklanmıştı. Bu korkunç insanlık suçu, New York Times’ta konuya ilişkin bir makale yayınlanana kadar gizli kaldı. Kamuoyu bu suçu öğrendiğinde olay ulusal bir skandal haline geldi ve tıbbın etik prensiplerine ilişkin bir dizi karar değişikliği yapıldı. Ne var ki, hiçbir değişiklik ve protesto, deneklerin yaşadığı kayıpları ve acıları telafi edemedi.