Yalnızca ülkemiz değil, tüm dünya zorlu günlerden geçiyor. Global pandemi, ekonomik kriz derken hepimiz çok bunaldık. Özellikle ülkemizde her şeyin ateş pahası hâline gelmesi, konut krizi, gençlerin iş bulamaması ve birbir hayallerinden de vazgeçmek zorunda kalmaları birçok insanda yeni umutlar bulma güdüsü geliştirdi. Yakın çevremizdeki insanların birer birer yurtdışında bir hayat kurmaya başladıklarını veya en azından bunun için araştırmalar yaptıklarını duymaya başladık. Siz ne düşünürsünüz bilmem fakat herkesin kendince haklı sebepleri var. Elbette bu buruk bir ayrılık olabilir. Belki sevdiklerini arkalarında bıraktıkları için belki de doğup büyüdükleri ülkede hayatlarına devam etmeyeceklerini bildikleri için üzülüyor olabilirler fakat gençlerin büyük çoğunluğu gözünü karartıp yeni bir yaşama yelken açıyor.
Eğer sizin de aklınızdan keşke yeni bir yerde yeni bir hayata başlasam diye geçiyor fakat nasıl yapacağım bilmiyorum diyorsanız, size birkaç önerim var. Farklı ülkelerin sunduğu vize ve çalışma imkanlarını inceleyerek kendinize yeni bir yol çizebilirsiniz. Birinci adım nerede yaşamak istediğinize karar vermek. Ayrıca birkaç opsiyon da belirlemenizde fayda var. Daha sonra o ülkeye taşınmak için gereken belgeleri ve vize alternatiflerini araştırarak kendiniz için en uygun olanı tercih edebilirsiniz. Gelin yurtdışına taşınmak için tercih edebileceğiniz yöntemlerden bahsedelim:
1. Öğrenci Olmak
Tahmin edersiniz ki değerlendirebileceğiniz pek çok yöntem olsa da yeni bir ülkeye taşınmak genel olarak emek ve özveri gerektiriyor. Bunun sebebi dünyanın neredeyse her yerinde ülkelerin diğer milletlerden insanlara ev sahipliği yaparken kılı kırk yarıyor olması. Eskiden vasıfsız elaman aranırken artık devletler ülkelerine taşınacak olan insanların vasıflı olmasını istiyor. Diğer bir deyişle beyin göçünü tercih ediyor.
Uzun lafın kısası, yurtdışına taşınmak için en kolay yöntem olmasa da en güvenli ve az masraflı alternatiflerin başında öğrenci olmak geliyor. Okulların sizden istediği gereklilikleri karşılıyorsanız dünyanın hemen hemen her yerinde öğrenci vizesine sahip olabiliyorsunuz. Başvuru koşulları eğitim derecesine ve okula göre değişiklik gösteriyor. Fakat okula kabul alır ve okul ücretini yatırırsanız hemen vize işlemlerini başlatıp üç hafta gibi kısa bir süre içerisinde taşınabiliyorsunuz. Ayrıca pek çok ülke öğrencilere part time çalışma hakkı da tanıyor.
2. Evlenmek
Bu listedeki en pratik madde olan evlenmek seçeneği teoride kolayken uygulamada o kadar da kolay olmayabilir. Her ne kadar başka bir milletten bir insanla evlendiğiniz zaman aile birleşimi ile o ülkeye yerleşme hakkı kazanıyor olsanız da süreç bazen çok uzun ve meşakkatli olabiliyor. Her şeyden önce, bu evliliğin gerçek bir evlilik olup olmadığını kanıtlamanız için birlikteliğiniz hakkında belgeler sunmanız şart tutuluyor. Ayrıca bazı ülkeler evlenip taşındıktan sonra bir süre boyunca kendi ülkenize gitmemenizi istiyor.
3. İş Bulmak
Pek çok insanın hayali olan iş teklifi alarak yurtdışına taşınmak aynı zamanda oldukça avantajlı bir seçenek. Yerleşmek istediğiniz ülkedeki iş seçeneklerini araştırıp başvuru yaptıktan sonra eğer olumlu dönüş alırsanız, şirketiniz sizin için gerekli belgeleri temin ediyor ve kısa süre içerisinde vizenize kavuşuyorsunuz. Sponsorluk meselesinden dolayı Avrupa Birliği ülkelerinde iş bulmak biraz daha zor olabiliyor. Fakat Amerika ve Kanada gibi ülkelerden iş teklifi alırsanız çok kısa süre içerisinde işlemleri hallederek yola çıkabiliyorsunuz.
4. Mülk Satın Almak
Eğer banka hesabınızda bir mülk alabilmek için yeterli paranız varsa işler sizin için çok daha kolay. Çünkü hem bir yatırım olan hem de mülk satın alma yoluyla size doğrudan oturma izni sunulan ülkeler var. Tabii ülkeden ülkeye bu mülkün minimum kaç para olması gerektiği değişiyor. Ayrıca günümüz döviz durumunda bu paralar gitgide daha uçuk bir hâle geliyor. Yine de böyle bir birikime sahipseniz ne mutlu. Çünkü İrlanda, İspanya, Letonya, Makedonya, Malta, Portekiz ve Yunanistan ev satın alana oturum izni veriyor.
5. Yatırım Yapmak
Pek çok ülke yabancı yatırımı sonuna kadar destekliyor. Yani taşınmak istediğiniz ülkede bir iş kurarak ve istihdam sağlayarak da oturum izni alabiliyorsunuz. Yatırım şartları ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor. Örneğin İngiltere’de yatırımcı olmak istiyorsanız 2 milyon Sterlin gibi bir sermaye göstermeniz gerekiyor. Eğer Kanada’ya taşınmak istiyorsanız yatırımınız için gereken meblağ ise 400 bin Kanada Doları.
6. Yeşil Kart Başvurusu Yapmak
Öncelikle bu maddenin kesin bir yöntem olmadığını hatırlatarak başlayalım. Çünkü yeşil kart almak aslında tamamen şansa kalmış bir olay. Sizin ne kadar iyi bir eğitim aldığınız veya ne kadar büyük bir birikime sahip olduğunuz gibi detaylar yeşil kart alma ihtimalinizi değiştirmiyor. Ücretsiz olarak yaptığınız Green Card başvurusunun tek şartı lise mezunu olmanız. Eğer başvurunuz kabul edilirse bir göçmen olarak kendinize yeni bir hayat kurabiliyorsunuz.
7. Ankara Antlaşması
İngiltere’ye taşınmanın en pratik yöntemi olan Ankara Antlaşması ile vize almak ne yazık ki artık söz konusu değil. Brexit ile bu antlaşma da tarih oldu. Fakat hâlâ Ankara antlaşmasının geçerliliğini koruduğu yerler var. Özellikle Hollanda, İrlanda ve Almanya için bu opsiyon oldukça avantajlı görülüyor. Ayrıca İtalya, Fransa, İspanya ve Danimarka’da da Ankara antlaşması ile iş kurabiliyorsunuz. Vize şartları çok avantajlı ve süreç kolay işlediğinden dolayı Hollanda veya Almanya’ya taşınırken bu opsiyonu tercih edebilirsiniz.
Kolay Oturum İzni Sunan Ülkeler ve Gereklilikler
1. Amerika
Amerika’ya taşınmak her geçen gün daha zorlaşan bir süreç haline geliyor. Eğer taşınmanız sadece yeşil karta kaldıysa ne yazık ki bunun gerçekleşme ihtimali oldukça az. Fakat bazı koşulları sağlıyorsanız bu süreç sizin için çok daha pratik bir hâle gelebiliyor. Örneğin çekirdek ailenizde Amerikan vatandaşı olan biri varsa sizin adına yeşil karta başvurabiliyor. Eğer Amerikan vatandaşı olan biriyle evlenirseniz de aile birleşimi ile yeşil kart almak mümkün ancak karşınıza uzun yol çıkıyor. Birkaç sene boyunca en azından yılın yarısını Amerika’da geçirmek ve Türkiye’ye dönmemek gerekiyor. Bu sizin için sorun değilse aile birleşimi yoluyla yeşil kart almak çok daha kolay. Daha kolay bir yöntem olan iş bulmak da tercih edebileceğiniz bir diğer alternatif. Bu noktada şirketin size sponsor olması gerekiyor. Son olarak eğitim amacıyla Amerika’ya gidip daha sonra farklı bir vizeye geçiş yapabiliyorsunuz. Örneğin eğitiminizi tamamladıktan sonra bir iş bulur ve şirketiniz size sponsor olursa yine çalıştığınız süre boyunca ülkede kalabiliyorsunuz.
2. Kanada
Her insanın ömründe bir kez olsun taşınsam mı diye aklından geçirdiği bir ülke olan Kanada, hem hayat şartları hem de sakinliği ve yüksek refah düzeyi ile ülkemizden oldukça talep görüyor. Peki Kanada’dan oturum izni almak için neler gerekiyor? Öncelikle dil bilmeniz büyük bir gereklilik. Çift dilli bir ülke olduğundan dolayı İngilizce veya Fransızca’yı iyi bir şekilde biliyor olmak size avantaj sağlıyor. Eğer çekirdek ailenizde Kanada vatandaşı olan birisi varsa işiniz oldukça kolay. O kişi sizin adınıza başvuru yapabiliyor ve size kefil olabiliyor. Böyle bir imkanınız yoksa tabii ki çalışmak veya okumak gerekiyor. Eğer yaşınız ve hayat koşullarınız elveriyorsa uluslararası öğrenci olarak gitmek size Kanada’da pek çok avantaj sağlıyor. Bölümden mezun olduktan sonra Kanada sizin değerli bir insan olduğunuzu ve ülkeden gitmemeye hak kazandığınızı düşünerek işleri sizin adınıza kolaylaştırıyor. Hele bir de mezun olduktan sonra iş bulursanız oturum iznini alma ihtimaliniz gerçekten çok yüksek. Kanada kalifiye işçilere kolaylık sağlayan bir ülke olduğundan dolayı kendinizi kanıtlamanız burada çok daha kolaylaşıyor. Dahası bir de Express Entry denilen bir uygulama daha bulunuyor. Bu uygulamaya göre, ülkenin ihtiyaç duyduğu doktor, akademisyen, avukat, bilim insanı ve mühendis gibi mesleklere sahip olan kişilere vize konusunda öncelik tanınıyor.
3. Almanya
Ülkemize çok daha yakın olan ve Türk popülasyonu nedeniyle kendinizi neredeyse evinizde gibi hissedeceğiniz Almanya’ya oturma izni alarak yerleşmek için bir gerekçe sunmanız şartı var. Bu gerekçeler genellikle okul, iş veya aile birleşimi oluyor. Bir okula eğitim için yazılıp o süre boyunca ülkede kalabiliyor ve daha sonra size ayrılan zamanda iş bulup vizenizi uzatabiliyorsunuz. Eskiden çok tercih edilen fakat günümüzde o kadar da popüler olmayan bir diğer seçenek de Mavi Kart uygulaması. Almanya’nın nitelikli işçi bulmak adına yaptığı bu uygulamaya göre ülkede otuz üç ay boyunca düzenli olarak çalışmanız gerekiyor. Bunu tamamladıktan sonra tam zamanla oturum hakkına sahip oluyorsunuz. Ayrıca Almanca biliyor olmak sizin için bu süreci çok daha hızlandırabiliyor. Eğer sekiz sene boyunca ülkede kalmayı başarırsanız, Almanca bilginizi kanıtlarsanız ve hiçbir sabıkanız olmazsa da vatandaşlık için başvurabiliyorsunuz.
4. İngiltere
Brexit ve Ankara Antlaşmasının sonlanması ile işleri her ne kadar zorlaştırmış olsa da İngiltere’ye taşınmak hâlâ imkansız değil. Kalıcı oturum izni için tercih edebileceğiniz yöntemlerin başında öğrenci vizesi almak geliyor. Diğer ülkeler için de bu geçerli olsa da İngiltere öğrenci olarak ülkeye yerleşmek konusunda çok büyük kolaylık sağlıyor. Ayrıca neredeyse her sokağa bir üniversite düştüğünden dolayı bir okuldan kabul alma ihtimalinizin en yüksek olduğu ülkelerden birisi olduğu söylenebilir. Student Visa ile İngiltere’ye gittikten sonra size iş bulmanız için 2 sene daha süre veriliyor. Bu süre içerisinde iş bulur ve toplamda 5 sene boyunca ülkede yaşarsanız da tam zamanlı oturma iznine sahip oluyorsunuz. Ayrıca bu vize ile isterseniz eşinizi veya partnerinizi de yanınızda götürebiliyorsunuz. Dahası, siz öğrenciyken part time çalışma hakkına sahip olsanız da partneriniz tam zamanlı olarak çalışabiliyor ve bu büyük bir avantaj sağlıyor. İngiltere’de uzun süre boyunca yaşamak için tercih edebileceğiniz bir diğer vize çeşidi de Skilled Worker Visa denilen çalışma vizesi. Bunun için yine şirketin size sponsor olma şartı aranıyor. Fakat birkaç ay önce ortaya çıkan Scale-up Visa bu zorunluluğu da ortadan kaldıracak gibi görünüyor. Scale-up Visa’ya göre yıllık belirli bir meblağın üzerinde kazanacaksanız şirketin size sponsor olmasına da gerek kalmıyor. Son olarak her yerde olduğu gibi İngiltere’de de aile birleşimi vizesi ile oturum alabiliyorsunuz. Bunun için eşinizin, anne babanızın veya çocuğunuzun İngiltere’de tam zamanlı oturum izninin olması şartı aranıyor.
Mülk ile Vize Almak İçin Gereken Şartlar
Yurtdışına taşınma rehberinin son bölümü olan mülk ile vize almak kısmında hangi ülkenin sizden ne gibi bir meblağ istediğinden bahsetmek istiyorum. Yukarıda kısa bir şekilde üzerinden geçtiğim gibi İspanya, Makedonya, Malta, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkelerden mülk satın olarak tam zamanlı oturum hakkı elde edebiliyorsunuz.
1. İspanya
Güzeller güzeli İspanya’ya konut satın alma yöntemi ile taşınabiliyorsunuz. Ayrıca bu yöntem ile size süresiz oturum hakkı tanınıyor. Bunun için yapmanız gereken şey ne yazık ki öncelikle 500 bin Euro’ya sahip olmanız. Eğer böyle bir paranız varsa ve hayal ettiğiniz evi bulursanız satın aldığınız andan itibaren beş sene boyunca geçici oturum hakkınız oluyor. Beş sene tamamlanınca da tam zamanlı oturumu kazanmış oluyorsunuz.
2. Makedonya
Makedonya’dan mülk almak ve yerleşmek çok daha kolay. 40 bin Euro gibi bir meblağın üzerinde bir mülk aldığınız zaman geçici oturum iznine sahip oluyorsunuz. Daha sonra gerekli şartları yerine getirerek vizenizi uzatabiliyorsunuz. Eğer 400 bin Euro ödeyerek bir mülk alırsanız da doğrudan vatandaşlık veriliyor.
3. Malta
Malta da vatandaşlık satın almanın mümkün olduğu yerlerden bir tanesi. Eğer beş sene boyunca minimum 150 bin Euro kira öderseniz vatandaş olabiliyorsunuz. 350 bin Euro değerinde bir ev satın aldığınız zaman da hemen vatandaşlık hakkı veriliyor.
4. Portekiz
Portekiz’de işler biraz daha farklı. Eğer 500 bin Euro değerinde bir mülk satın alırsanız doğrudan vizeye ihtiyaç duymadan istediğiniz kadar ülkede kalabiliyorsunuz. Böylece vize işlemleriyle uğraşma yükümlülüğünüz de ortadan kalkıyor.
5. Yunanistan
Yunanistan’dan oturum almak için gereken minimum 250 bin Euro değerinde bir mülk satın almak. Fakat bu size yalnızca beş senelik oturum hakkı sunuyor. Daha sonra vize işlemlerini yenilemeniz ve oturum izninizi uzatmanız gerekiyor.
