Isabella Stewart Gardner Müzesi soygunu pek çok belgesele konu olmuş ve medya tarafından büyük bir ilgi ile karşılanmış hırsızlık hikayelerinden bir tanesi. Sadece ve sadece seksen bir dakikada gerçekleşmiş olan bu soygun arkasında toparlanması çok güç bir enkaz bıraktı. 18 Mart 1990 tarihinde, erken saatlerde bir polis aracı müzenin girişine park etti. Üniformalı iki adam müzenin ziline bastılar ve güvenlik görevlisine bir ihbar üzerine geldiklerini söylediler. Bundan dolayı da içeriye girmek istediler. Normalde kimsenin içeriye girmesine izin verilmiyordu fakat polis olduklarından dolayı güvenlik görevlisi protokolü bozdu ve içeriye girmelerine izin verdi. Kısa süre içerisinde sahte polis memurları güvenlik görevlilerini müzenin bodrum katına kelepçelediler ve soyguna başladılar.
Hırsızlar yalnızca seksen bir dakika içerisinde on üç farklı eseri alıp ortadan kaybolmayı başardılar. Müzede hareket dedektörleri bulunuyordu. Bu sayede soygundan sonra hırsızların hareketleri incelenebildi. Müzedeki en değerli sanat eserleri Hollanda Odası’nda bulunuyordu ve çalınan eserlerin çoğu da buradan alınmıştı. Rembrandt ve Vermeer gibi ünlü sanatçıların eserleri çalınmıştı. Saat 02:45’de soygunu bitiren hırsızlar arabalarına binip uzaklaştılar. Saat 08:15’de müzeye polis gelene kadar güvenlik görevlileri bodrum katında kelepçeli bir şekilde beklemek zorunda kaldılar. Ne yazık ki FBI ve Amerika Birleşik Devletleri savcılığının çalışmalarına rağmen eserler bulunamadı. Isabella Stewart Gardner Müzesi hâlâ çalınan eserlerin güvenli bir şekilde geri getirilmesini bekliyor ve getirecek kişilere 10 milyon dolarlık bir ödül sunuyor.