Dünyanın en başarılı ve en sevilen yazarlarından olan ve Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Gabriel García Márquez, anavatanı olan Kolombiya’nın da en ünlü isimlerinden bir tanesidir. Yazdığı romanlar ile ölümsüzleşmiş olan ünlü yazar, edebiyat hayatına çok genç yaşlarda başlamış ve zaman içerisinde yeteneğini kanıtlayarak sadece ülkesinde değil, tüm dünyada tanınan bir isim olmayı başarmıştır. Ayrıca kendisi büyülü gerçeklik akımının öncülerinden bir tanesi olarak tanınmaktadır.
Eşi benzeri olmayan bir dil kullanımına sahip olduğundan ötürü okuyucu satırların arasında kaybolur ve kendisini anlatılan hikayenin tam ortasında bulur. Gabriel García Márquez tarafından kaleme alınan pek çok eserin sinema perdesine aktarılması istenmiş fakat ünlü yazar buna çok sıcak bakmamıştır. Hatta Kolera Günlerinde Aşk romanının filmleştirilmesi için filmin yapımcısının seneler boyunca Gabriel García Márquez’in peşinden koşması gerekmiştir. Her bir satırda hem büyülü hem de son derece gerçekçi bir hikaye kurgulamayı başaran Márquez, kelimeleri ile mucizeler yaratmayı başarmış gerçek bir ustadır. Gelin önce büyük ustayı daha yakından tanıyalım ve eserlerine birlikte bir göz atalım.
Gabriel García Márquez
Nobel Ödüllü bir yazar, gazeteci ve film yapımcısı olan Gabriel García Márquez, benzersiz bir kariyere sahiptir ve arkasında inanılmaz bir miras bırakmıştır. Márquez’in büyülü gerçekçilik akımı çalışmaları, Toni Morrison da...
6 Mart 1927 tarihinde Kolombiya’nın Aracataca şehrinde dünyaya gelen Gabriel García Márquez, 20. yüzyılın en değerli yazarlarından bir tanesidir ve tüm dünyada büyük bir saygıyla anılmaktadır. Usta yazar eşsiz kalemi ve büyü ve gerçekliği bir araya getiren tarzı sayesinde birbirinden değerli hikayeler yazmış ve 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Yüzyıllık Yalnızlık, Kolera Günlerinde Aşk, Kırmızı Pazartesi ve Benim Hüzünlü Orospularım romanları usta yazarın en önemli başyapıtları arasında gelmektedir. Romana ustaca yaklaşımının yanı sıra mükemmel bir kısa öykü ustası ve başarılı bir gazetecidir. Marquz 1950'lerin sonlarında Kolombiya'nın Bogota kentinde ve ardından Küba lideri Fidel Castro rejimi tarafından oluşturulan bir haber servisi olan Prensa Latina için New York'ta çalışmıştır. Nihayetinde Mexico City’e taşınmış ve 2014 yılında burada hayatını kaybetmiştir.
1. Kolera Günlerinde Aşk
Latin edebiyatının en önemli isimlerinden olan Kolombiya’lı yazar Gabriel García Márquez'in 1985 yılında yayınladığı ve önemli eserlerinden biri olan Kolera Günlerinde Aşk, kendi içinde birçok zıtlıkları taşıyan bir aşk hikayesini...
Büyülü gerçekçilikle harmanlanmış yoğun bir aşk hikayesi olan Kolera Günlerinde Aşk, ünlü yazar Gabriel García Márquez’in en değerli eserlerinden bir tanesidir. Kitap 1800’lü yılların sonlarında, Marquez’in doğduğu ülke olan Kolombiya’nın kurgusal bir kentinde geçen aşk üçgenini anlatmaktadır. Florentino Ariza ve Fermina Daza yirmili yaşlarının başında birbirlerine aşık olurlar, ancak kontrol edilemeyen ve öngörülemeyen koşulların bir araya gelmesi onları evlenmekten alıkoymaktadır. Fermina Daza, zengin ve tanınmış bir doktor olan Dr. Juvenal Urbino ile evlidir. Márquez'in romanı, Florentino ve Fermina'nın uzun yaşamlarının neredeyse tamamını kapsar ve her ikisini de büyüdükleri ve değiştikleri birçok yolla anlatır.
2. Kırmızı Pazartesi
Gabriel García Márquez'in 1981 yılında yayınladığı romanın orijinal ismi aslında İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü'dür ama kitap ülkemizde Kırmızı Pazartesi adı ile basılmıştır. Gerçek bir hikaye üzerinde kurgulanan roman...
İngilizce ismi Chronicle of a Death Foretold olarak bilinen ve Türkçe’ye de Kırmızı Pazartesi ismiyle çevrilmiş olan roman 1981 yılında yayınlanmıştır ve Gabriel García Márquez’in en popüler eserleri arasında yer almaktadır. Bu roman yayınlandıktan yalnızca bir sene sonra Márquez Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Bu ödülü kazanmasında Kırmızı Pazartesi romanının çok büyük bir etkisi olduğu görülmektedir. Kitap aslında bir namus cinayetini konu almaktadır. Bu cinayetin gerçekleşeceği herkes tarafından bilinir ve kimse bunu önlemek için hiçbir şey yapmaz. Ayrıca bu hikayenin Márquez’in kasabasında gerçekten yaşanan bir olayı yansıttığına inanılmaktadır.
3. Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü Orospularım, ünlü yazar Gabriel García Márquez’in 2004 yılında Aşk ve Öbür Cinler'den sonra yazdığı romandır. Konusu ve adı ile oldukça tartışmalı olan kitap bazı eleştirmenler tarafından çok beğenilmiş...
Benim Hüzünlü Orospularım sürükleyici bir aşk romanıdır. Doksanıncı yaş gününde kendisini yapayalnız hisseden bekar bir adam, bu yalnızlığını bir nebze olsun gidermek ve kendisine bir hediye vermek için bir geneleve gider ve orada bir bakireyle tek gecelik bir ilişki yaşamaya karat verir. Fakat hikaye bir noktada büyük bir değişikliğe uğrar ve on dört yaşındaki bu bakire hız, doksan yaşındaki adamın hayatında ilk kez aşkı keşfetmesine neden olur. Kendisi için planladığı bu hediye bir anda daha önce hiç yaşamadığı duyguların ortaya çıkmasını sağlar.
4. Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup Yazan Yok adı ile de bilinen kitabın yazarı, ünlü yazar Gabriel García Márquez’dir. 1961 yılında yayınlanan kitap, Márquez’in ilk uzun hikayelerinden bir tanesidir. Özgün konuları ile tanınan yazar...
Albaya Mektup Yok romanı, Latin Amerika’nın köy ve kasabalarında korkunç sosyal eşitsizlikleri vurgulayan ve her kelimesi ile kanayan bir yarayı gösteren son derece değerli ve bir o kadar da ağır bir eserdir. Kitap Gabriel García Márquez’in yazmış olduğu kısa hikayeleri bir arada toplayan eşsiz bir koleksiyondur. Fakat yakın zamanda yalnızca Albaya Mektup Yok hikayesinin bulunduğu versiyonları da yayınlanmıştır. Ünlü yazarın benzersiz kaleminin karakteristik özellikleri bu kitapta da çok net bir şekilde görülmektedir. Yalnızlık teması yine okuyucuyu etkisi altına alır ve son sayfaya kadar bu etki devam eder. Emekli bir askerin hikayesini anlatan Albaya Mektup Yok, gerçek bir yoksulluk ve açlık mücadelesini gözler önüne sermektedir.
5. Aşk ve Öbür Cinler
Ünlü yazar Gabriel García Márquez’in 1994 yılında Del Amor Y Otros Demonios orijinal ismi ile yayınladığı roman, Türkçe’ye de Aşk ve Öbür Cinler adı ile çevirilmiştir. Romanın önsözünde Márquez on...
Aşk ve Öbür Cinler romanı, Gabriel García Márquez’in kavranması güç tarzını mükemmel bir şekilde örnekleyen eserlerinden bir tanesidir. Hikayede çok fazla isim bulunduğundan dolayı kitabın baş kısmında kimin kim olduğuna dair küçük bir rehber bile koyulmuştur. Aşk ve Öbür Cinler aşk, keder, işkence ve batıl inançların tüm çıplaklığı ile yansıtıldığı, hem romantik hem de bir o kadar ürkütücü bir eserdir. Sierva María de Todos Los Ángeles doğum gününde kuduz bir köpek tarafından ısırıldığı zaman hayatı tepetaklak olur. Ailesi şeytanın onu ele geçirdiğini düşünür ve arındırılması için bir manastıra kapatır. Bu manastır Sierva María de Todos Los Ángeles için deliliğin ve aşkın buluştuğu bir yuva olacaktır.
6. Kocaman Kanatlı İhtiyar Adam
Büyülü gerçekçilik akımının en önemli yazarlarından Gabriel García Márquez’in 1968 yılında yayınladığı Kocaman Kanatlı İhtiyar Adam, yazarın Nobel Edebiyat Ödülü’ne giden yolda attığı kararlı adımlardan sadece bir tanesidir. Doğaüstü, büyülü...
Kocaman Kanatlı İhtiyar Adam, Gabriel García Márquez’in en sevilen kısa hikayelerinden bir tanesidir ve ülkemizde ayrı bir kitap olarak basılmıştır. Hikayede fırtına sırasında bahçelerinde kocaman kanatlı ve yaşlı bir adam bulan bir ailenin hikayesini anlatmaktadır. Bu yaşlı adam kimsenin bilmediği bir dil konuşur ve kanatları olmasına rağmen uçup gidemeyecek bir haldedir. Hem aile hem de kasaba bu adamın ne olduğu ve nereden geldiğini anlamak için büyük bir mücadele verirler.
7. Yaprak Fırtınası
Gabriel García Márquez’in edebiyat serüveninde önemli bir yeri olan Yaprak Fırtınası’nı ilk olarak 1955 yılında yayınlanmıştır. Bu kitabı önemli yapan unsur, Márquez’in yalnızca Yüzyıllık Yalnızlık değil, daha sonraki yapıtlarının da...
Yaprak Fırtınası Gabriel García Márquez’in ilk eserlerinden bir tanesi olarak bilinmektedir. Hikaye yine ünlü yazarın kurguladığı hayali bir kasaba olan Macondo’da geçer. Yaprak Fırtınası, aslında olmaması gereken bir cenaze törenini konu almaktadır. Ölen kişi neredeyse hiç kimse tarafından sevilmeyen bir doktordur. Fakat hayattayken birinden söz almış ve bu cenaze töreni de bu şekilde gerçekleşmiştir. Yaprak Fırtınası toplum, ortak yaşam, kişi hakları ve hoşgörü gibi temalara sahip olan son derece etkileyici bir hikayedir.
8. On İki Gezici Öykü
On İki Gezici Öykü, ünlü yazar Gabriel García Márquez'in on sekiz yıllık bir zaman diliminde belirli aralıklarla tekrar tekrar kaleme aldığı kısa öykülerden meydana gelmektedir. Yıllar önce yazdığı gazete notları,...
Gabriel García Márquez’in kısa öykülerinin bir koleksiyon olan On İki Gezici Öykü, ünlü yazarın on sekiz yıllık bir süreç içeride yazdığı eserlerin bir araya gelmesinden oluşmaktadır. Not aldığı, bazen yarım bıraktığı veya bir fikir olarak bir köşede beklettiği bu hikayeler bu kitapta mükemmel öykülere dönüşmüştür. Birbirinden etkileyici olan bu hikayeler Gabriel García Márquez’in yaratıcılığını, ustalığını ve eşi benzeri olmayan kalemeni okuyucu ile buluşturmaktadır.
9. Başkan Babamızın Sonbaharı
Özgün adı El Otoño Del Patriarca olan roman Gabriel García Márquez tarafından yazılmış ve ilk basımı 1975 yılında yapılmıştır. Bütün gücü elinde toplayan ve ölmek bilmeyen acımasız bir diktatörün yaşamı...
El Otono del Patriarca özgün ismi ile 1975 yılında yayınlanan Başkan Babamızın Sonbaharı kitabı, Márquez’in kendi kurguladığı fakat gerçek liderlere dayandırdığı bir hikayeyi konu almaktadır. Kitap ünlü yazarın tarzından alışıldığı üzere uzun paragraflara ve cümlelere sahiptir. Bu dolambaçlı cümleler iktidarın acımasızlığını okuyucuya daha etkileyici bir şekilde aktarmaktadır. Başkan Babamızın Sonbaharı, General’in cesedini bulan ve her şeyi bilen fakat okuyucunun kim olduğunu bilmediği bir anlatıcıyla başlamaktadır. Hikayenin en dikkat çeken özelliği, General’in neredeyse bir tanrı gibi görülmesi ve halk tarafından büyük bir saygıyla yaklaşılmasıdır. Ünlü yazar bu tanrı benzeri güç ile kendi tarzında alay ederek mükemmel bir anlatım elde etmiştir.
10. Bir Kayıp Denizci
Bir Kayıp Denizci, Gabriel García Márquez’in 1955 yılından önce bir gazetede yayınladığı ve 1970 yılında basımı yapılan hikayesidir ve gerçek bir olaya dayanır. 1955 yılında Kolombiya Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Caldas...
Kitap, 28 Şubat 1955'te Karayip Denizi'nin ortasında bir fırtına sırasında denize düşen Kolombiya Donanması'na ait bir destroyerde görev yapan 20 yaşındaki denizci Luis Alejandro Velasco adlı bir adamın hikayesini anlatmaktadır. Aç ve susuz bir şekilde günlerce açık denizde hayatta kalan ve bulunduktan sonra ulusal bir kahraman ilan edilen edilen adamın bu hikayesi aslında Marquez’in kendi hikayesi ile de büyük bir benzerlik taşımaktadır. Márquez, hayatta kalma ve yalnızlığa dair sürükleyici bir hikaye yaratmak için Velasco’nun tatlı dilli metanetini ustaca kullanmaktadır.
11. Yüzyıllık Yalnızlık
Kolombiyalı usta yazar Gabriel Garcia Marquez’in 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmesini sağlayan zamansız başyapıtı "Yüzyıllık Yalnızlık", büyülü gerçekçilik akımına dahil olan en önemli eserlerden biridir. Yazar, bu eserini...
Gabriel García Márquez'in Yüzyıllık Yalnızlık romanı, ağırlıklı olarak Márquez'in memleketi Aracataca'ya dayanan kurgusal bir kasaba olan Macondo ile okuyucuyu tanıştırmaktadır. Roman Buendia ailesinin kuşaklar boyunca devam eden hikayesini konu almaktadır. Yüzyıllık Yalnızlık, Márquez’in kurucusu sayıldığı büyülü gerçeklik akımının en mükemmel örneklerinden bir tanesidir. Roman tüm dünyada elli milyondan fazla kopya satarak inanılmaz bir başarı elde etmiştir. Fakat neredeyse tüm Márquez romanları gibi bu da okuması güç ve karışık bir dile sahiptir.
Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
---|---|---|
1 | Gabriel García Márquez | - |
2 | Kolera Günlerinde Aşk | - |
3 | Kırmızı Pazartesi | - |
4 | Benim Hüzünlü Orospularım | - |
5 | Albaya Mektup Yok | - |
6 | Aşk ve Öbür Cinler | - |
7 | Kocaman Kanatlı İhtiyar Adam | - |
8 | Yaprak Fırtınası | - |
9 | On İki Gezici Öykü | - |
10 | Başkan Babamızın Sonbaharı | - |