Yakın zamanda gerçekleşmiş olan tüm modern soygunlar arasında 2003 yılındaki Antwerp elmas soygunu, bir Hollywood gerilim filminin konusuna en çok benzeyen soygun olabilir. Yüzyılın soygunu olarak da adlandırılan Antwerp elmas soygunu, tarihte görülmüş en büyük elmas soygunuydu. Belçika’nın elmas bölgesi olarak bilinen Antwerp’te meydana gelen soygun iki gün boyunca devam etti ve yaklaşık olarak yüz milyon dolar değerinde elmas çalındı. Soygun, küçük çaplı bir elmas satıcısı, Diamond Center'ın kiracısı ve birçok küçük mücevher soygunundan sorumlu bir hırsız olan Leonardo Notarbartolo tarafından yönetildi. Polis onun soygunun beyni olduğuna inansa da, Leonardo Notarbartolo kimliği belirsiz bir elmas satıcısı tarafından işe alındığını iddia etti. Hatta kasanın karmaşık güvenlik sisteminin fotoğraflarını çekmesi için kendisine para verildiğini söyledi. Satıcı da bu resimlere bakarak kasanın tam boyutlu bir kopyasını yaptı.
Tüm bunlar imkansız olmasa da polis Leonardo Notarbartolo’nun iddiaları hakkında hiçbir kanıt bulamadığından dolayı doğruluğuna ikna olmadı. İşin daha da inanılmaz kısmı bu bölgenin dünyanın en etkili koruma sistemlerinden bir tanesine sahip olması. Elmas bölgesi olduğundan dolayı günün her saati devriyelerle korunan sıkı bir güvenlik sistemine sahip. Notarbartolo, yüksek çözünürlüklü görüntü depolayabilen minyatür bir dijital kamera kullanarak kasanın, binanın ve Diamond Center çevresindeki sokakların yüzlerce fotoğrafını çekti ve hiç kimse bunu fark etmedi bile. Bu fotoğraflar sayesinde soygunun giriş çıkışı profesyonel bir şekilde planlandı ve yalnızca filmlerde olacağını düşündüğünüz birçok aşamadan sonra soygun gerçekleşti. İsrail, İsviçre, Amerika, Avrupa ve İngiliz para biriminde elmas, mücevher ve altın külçeleriyle dolu çantalarını alıp kaçmayı başardılar. Tüm soygun iki saat sürdü ve günler sonrasına kadar kimse tarafından fark edilmedi.
