Günümüz dünyasının bugünkü hâlini almasına en çok katkı sağlayan cihazların başında pusula geliyor. Bu icattan önce yön bulmak için gök cisimlerinin konumuna bakmak gerekiyordu. İnsanlar, Polaris adı verilen Kuzey Yıldızına bakarak nereye gitmeleri gerektiğine karar veriyordu. Tabii bu durumun en kötü yanı yıldızların yalnızca geceleri görünüyor olmasıydı. Bundan dolayı insanlar bir yerlere gitmek ve yön bulmak için gece hareket etmek zorunda kalıyordu.
Pusulanın keşfedilmesi ile ilgili pek çok söylenti bulunuyor. Fakat birçok kaynağa göre, pusulada kullanılan manyetik ilk olarak Çin’de keşfedildiği tezi üzerinde duruluyordu. Çin Hanedanlığında milattan önce 300 ve 200 yılları arasında pusulaların kullanıldığı fakat amacının yön bulmak değil daha mistik görevler olduğu söyleniyordu.
Milattan sonra 7. Yüzyılda pusula gerçek anlamda kullanılmaya başlandı. Bugünkü hâlinden çok daha ilkel bir tasarıma sahip olsa da, Çin ordusu yönünü anlamak için bu cihazı kullanıyordu. Çin'in Song Hanedanlığı zamanında ortaya çıkan pusulaların tasarımı zamanla geliştirildi ve bugünkü hâlini aldı. Müslümanların ve Avrupalıların da pusula kullanmaya başlamasıyla birlikte deniz yolculukları çok daha sıklaştı ve yeni yerler keşfedilmeye başlandı. Keşif Çağı denilen bir dönem başladı ve ipek, çay ve baharat ticareti yapılmaya başlandı. Kuzey Amerika ve Avrupa şehirlere keşfedilerek dünyanın bugünkü sınırları çizilmiş oldu.