Kişisel bir yorum yapmam gerekirse, Hintçe benim en çok ilgimi çeken diller arasında başı çekiyor. Bu dil bende her zaman saf ve mistik bir hissiyat uyandırmayı başarıyor. Tabii tüm dünyada en çok konuşulan 4. dil olduğunu bilmek de bu dile olan merakımı oldukça artırıyor diyebilirim. Kökenine bakacak olursak Hintçe, dünyanın en eski dili olan Sanskritçeden türetilmiş olduğunu görüyoruz. En güzel yanı, Hintçe dilini öğrenmenin var olan diğer dillerin çoğundan daha kolay olması. Hatta sırf bundan dolayı Hintçe konuşmayan bir ulusa mensup olan, ancak yine de Hintçe dilini çok akıcı bir şekilde konuşan birçok kişi var.
Her ne kadar Hindistan’da çok farklı din, kültür ve dil aynı anda birlikte varlığını sürdürse de Hintlilerin %77'sinin Hintçe dilini tam olarak konuşup yazabildiğini öğrenmek beni oldukça etkilemişti. Yani Hindistan'ın her bölgesinde çeşitli diller olmasına rağmen Hintlilerin büyük bir çoğunluğu Hintçe okuryazardır. O zamanlarda Hindistan İngilizlerden bağımsızlığını alamamış olsa bile, Hintçe'yi resmi dil olarak kabul eden ilk devlet Bihar olarak biliniyor. Daha sonra 1965 yılında Hintçe ülkenin resmi dili olarak kararlaştırılıyor ve böylece dilin durmak bilmeyen yayılması başlamış oluyor. Bir tane de ilginç bilgi vermek isterim. İngilizce veya diğer dillerin bazı alfabelerinin, kelimeleri baş aşağı tutarken veya aynadaki görüntüsüne bakarken zihninizde bir yanılsama yaratabileceğini fark etmiş olabilirsiniz. Ancak Hintçe'de sizin için bir yanılsama yaratabilecek tek bir alfabe yok. Son olarak, dünya çapında 1700’ü aşkın üniversitede Hintçe dilinin öğretildiğini de söylemek istiyorum.
İki insanın düzgün bir iletişim kurabilmesi için ortak ilgi alanlarına sahip olması, benzer bir kültürden gelmesi gibi kriterler her ne...
