Türk mizah tarihinin en uzun yayınlanan dergilerinden biri olan Akbaba, 1922 yılında Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon tarafından kurulmuştur. Bu iki edebiyatçı Beş Hececiler adı ile ünlü edebiyat akımının da öncülerindendir. Akbaba, 1922 yılından 1977 yılına kadar birkaç defa kesintiye uğramasına rağmen uzun yıllar yayım hayatına devam etmiş, mizah tarihimizin en önemli dergilerinden olmuştur. Kurtuluş savaşından sonra kapanan Aydede Dergisi’nden doğan boşluğu kapatan Akbaba, toplumun yoksul kesimi tarafından benimsenmiş ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır. Dergi, 1922-1931 arasındaki ilk döneminde dört farklı logo kullanmıştır. İlk yayınlandığı dönemde İstanbul panoraması üzerinde sarıklı-cübbeli dede karikatürünün yerine kanatları açık bir akbaba figürü gelmiştir. Sonra kanatları açık akbaba üzerindeki Osmanlıca Akbaba yazısının yerine yeni harflerle Akbaba yazan logo gelmiştir. Son olarak akbaba yazısının iki yanında sarıksız ve cübbesiz modern kıyafetli bir dede ve akbaba figüründen oluşan logo kullanılmıştır.
Akbaba'nın baş çizeri Ramiz Gökçe’nin çizdiği, Mustafa Kemal'i elinde dolma kalem tutarak bir güneş gibi doğarken gösteren sayı, Akbaba’nın sembolü haline gelmiştir. 1931 yılında basımına ara veren dergi 1934 yılında yeni harflerle tekrar yayınlanmaya başlanmıştır. 209. sayıda Nazım Hikmet, Kartal takma ismiyle şiirler yayınlamaya başlamıştır. II.Dünya Savaşı döneminde derginin kadrosuna Cemal Nadir’de eklenmiş ve birçok karikatürü yayınlanmıştır. 1949 yılında yayınlanmasına tekrar ara verilen dergi 1952 yılından 1977 yılına kadar kesintilerle de olsa yayınlanmaya devam etmiştir. Birçok çağdaş karikatür sanatçısının yetişmesine öncü olan Akbaba, karikatürde daha çok resim sanatına benzeyen tarzı benimsemiştir.