Fantastik edebiyatın en başarılı yazarlarından biri olan J. R. R. Tolkien’in 1937-1949 yılları arasında kaleme aldığı epik fantezi türündeki romanı "Yüzüklerin Efendisi", aslında "Yüzük Kardeşliği", "İki Kule" ve "Kralın Dönüşü" adlı üç kitaptan oluşur. Tıpkı ülkemizde de olduğu gibi, birçok ülkede bu üçleme hem tek bir cilt hem de üç farklı kitap halinde farklı baskılarla okurlara ulaşmıştır. "Yüzüklerin Efendisi"nin ortaya çıkış öyküsü, aslında Tolkien’in bu eserden daha önce kaleme aldığı "Hobbit" adlı romanına dayanır. Tolkien "Hobbit"i aslında bir çocuk kitabı olarak yazmış olsa da eser kısa sürede yetişkin okurlar tarafından da büyük ilgi görür. Bunun üzerine Tolkien, "Hobbit"in devam niteliğinde olan "Yüzüklerin Efendisi"ni kaleme alır ve bu eser dünyanın gelmiş geçmiş en çok satan ikinci romanı haline gelir.
"Yüzüklerin Efendisi" fenomeninin dünya çapında ne kadar büyük bir şöhreti olduğunu anlatmaya, sanıyorum ki kelimeler yetmez. Tolkien’in hayranlık uyandıran hayal gücünün ne kadar uçsuz bucaksız olabileceğini gözler önüne seren bu dev başyapıt, yönetmenliğini Peter Jackson’un üstlendiği kült film üçlemesi sayesinde ününü ikiye katlamıştır. Araştırmalara, tezlere ve derslere konu olan "Yüzüklerin Efendisi"nin dünya çapında milyonlarca hayranı vardır. Temelde iyi ve kötünün arasındaki mücadelenin anlatıldığı eser, Tolkien’in yarattığı "Orta Dünya" evrenindeki çeşitli canlıların bu evrenin kaderini belirlemek için girdiği savaşı konu alır.
"Orta Dünya"nın kaderini adeta lanetleyen bir yüzüğün peşinde geçen bu inanılmaz savaş, okurları hayrete düşürecek ölçüde detaylı, yaratıcı ve Tolkien’in muhteşem anlatım becerisi sayesinde bir o kadar da gerçekçidir. Fantastik edebiyata ve sinemaya ilgi duyuyorsanız "Yüzüklerin Efendisi"ne değmeden geçmemelisiniz. Çünkü bu eser, aradan yüzyıllar geçse de fantastik edebiyatın en önemli başyapıtlarından biri olarak kalmaya devam edecek.