Şizofren, Psiko-Analist kitabıyla tüm dünyadan gerilim romanı tutkunlarına ismini duyuran Amerikalı yazar John Katzenbach’ın imzasını taşıyan bir eserdir. Katzenbach, birçok eserinde olduğu gibi, Şizofren’de de odağına kimlik arayışı konusunu alarak gerilimi her sayfada biraz daha tırmandıran bir kurgu oluşturur. ABD’de 2004 yılında yayınlanan eser, ülkemizde 2012 yılında Koridor Yayıncılık etiketiyle raflarda yerini almıştır. 544 sayfadan oluşan romanın çevirisi ise Elif Özkaya’ya aittir.
Şizofren’in baş kahramanı olan Francis Petrel, ailesinin zoruyla yirmi yıl önce bir akıl hastanesine yatırılmıştır. Uzun ve çileli yıllar geçirdiği bu hastane, işlenen bir dizi cinayetin sonunda kapatılınca, Petrel de nihayet özgürlüğüne kavuşur. Ancak burada geçirdiği zamanın bir bedeli vardır: Petrel özgür hayatına dönmesine rağmen hâlen karanlıktan gelen sesler duymakta, birinin ona seslendiğini düşünmektedir. Yaşadığı bu buhranı susturmanın tek yolu kendisini kutu kutu ilaca vermek olduğu için, özgür hayatını da bir ruh gibi yaşar.
Tam da bu sıralarda bir dedektif, Petrel’in kaldığı hastanede yaşanmış ve hâlen aydınlatılamamış cinayetlerin peşine düşer. Cinayet dosyaları raflardan indirilip yeniden araştırılmaya başlanınca, Petrel de yaşadığı korkunç günleri tekrar hatırlamaya başlar. Geçmişten ona miras kalan kabusları kayda geçirmeye, hem de kağıtlara değil, evinin duvarlarına yazmaya karar verir. Ancak ona sürekli karanlığın içinden seslenen bir katil varken gerçekle hayal arasındaki çizgiyi ayırt etmesi ve cinayetlerin çözülmesine yardımcı olması hiç de kolay olmayacaktır.