Lamborghini Hakkında

İtalyan estetiğinin ve tarzının simgelerinden görülen süper spor otomobil markası Lamborghini, aslında yoktan bir varoluş hikayesinden köken alıyor. Birçoklarımızın bildiği üzere Lamborghini, ilk olarak traktör üretmek üzere kuruldu. Şirketin kurucusu ve isim babası Ferruccio Lamborghini, çocukluğundan beri teknik konulara ilgili biriydi. Bu becerisini kullanarak bir şeyler üretmek en büyük hayaliydi. Bu hayalini gerçekleştirmenin peşinde ilerlerken patlak veren II. Dünya Savaşı, onun ve Lamborghini markasının kaderini tamamen değiştirdi.

1916’da kurulan Lamborghini şirketi yalnızca traktör parçaları üretiyordu. Ferruccio Lamborghini, bu alanda çok başarılı olsa da daha fazlasını yapmak hayaliydi. Ancak II. Dünya Savaşı’nda İtalyan ordusuna katıldı ve İngilizlere esir düştü. Bu esaret zorlu bir macera gibi görünse de Ferruccio Lamborghini’nin motor ve otomobil üretimi konusunda ilerlemesine sebep oldu. Çünkü Ferruccio Lamborghini’nin motor konusunda usta olduğunu bilen İngilizler onu bu kısımda çalıştırdı. Savaş bitip esaret ortadan kalkınca, Ferruccio Lamborghini İtalya’nın yolunu tuttu.

İtalya’da küçük bir köy olan Sant’Agata Bolognese’de tesislerini kuran Ferruccio Lamborghini, savaş sonrası dönemde kendi markasını taşıyan traktörleri sıfırdan üretmeye başladı. Onun yaptığı traktörler harika iş çıkarıyorlardı ve Ferruccio Lamborghini’nin ünü günden güne büyüyordu. 1960’lara geldiğimizde Ferruccio Lamborghini İtalya’nın en zengin insanlarından biri oldu. Kendi adını taşıyan şirketi de büyümeye ve gelişmeye devam ediyordu. Şirket bu gelişmelerin üzerine spor otomobil sektörüne girmeye karar verdi. İlk Lamborghini otomobili 1963 yılında yollara çıktı. Lamborghini 350 GT, o dönemde büyük beğeni topladı.

Boğa burcu olan ve boğa güreşlerine hayran olan Ferruccio Lamborghini, otomobillerinin amblemi olarak bir boğa kullanmasıyla da ünlü. Bu amblem zaman içinde ikonik bir hale geldi. Birçok Lamborghini modeli adını efsane boğalardan veya boğa güreşçilerinden alıyor. Bu hikaye markaya ayrı bir derinlik katıyor.

Lamborghini ardı ardına efsane modellerini piyasaya sürmeye başladı. 350 GT’nin ardından 350 GTS ve 400 GT kullanıcıların beğenisine sunuldu. O dönemde İtalya’nın bir diğer dev spor otomobil markası Ferrari ile rekabete giren Lamborghini, bu rekabeti lehine kullandı. Şirket, Ferrari’yi geçmek için son derece kaliteli otomobiller yapmayı başardı.

Başarılı sürecin ardından 1970’lerde baş gösteren petrol krizi Lamborghini’nin iflas açıklamasına neden oldu. Şirket önce Chrysler’e satıldı. Chrysler çatısı altında, en efsane Lamborghini modellerinden biri olan Diablo üretildi. Daha sonra Lamborghini yine el değiştirdi. Bu defa şirketin sahibi Megatech oldu. Megatech döneminde, Lamborghini adeta bir rönesans yaşadı. Satışlar dört beş kat yukarıya fırladı. Bu dönemde ayrıca efsane Diablo’nun farklı versiyonları satışa sunuldu.

Son olarak Audi vasıtası ile VW Group bünyesine katılan Lamborghini, Gallardo ve Murcielago gibi ikonik modelleri ile kullanıcılarını yeniden mest etmeyi başardı. Lamborghini markası, VW ile birlikte yoluna başarı ile devam ediyor.