Büyük usta Yaşar Kemal’in kendi hayatından kesitler taşıyan roman serisi “Kimsecik”, toplamda üç kitaptan oluşuyor. Bunlardan ikincisi olan Kale Kapısı, 1985 yılında Toros Yayınevi tarafından basıldı. Yarı otobiyografik bir roman olan Kale Kapısı’nda serinin ilk kitabı olan Yağmurcuk Kuşu’nda anlatılan hikayenin devamı anlatılıyor. Romanda, korku ve intikam gibi duyguların bir grup Çukurova insanı üzerinde yarattığı etki, Yaşar Kemal’in büyüleyici anlatımıyla, okuyucuyla buluşuyor.
Cumhuriyet döneminin en önemli yazarlarından biri olan Yaşar Kemal, “Kimsecik” serisiyle yazın hayatının zirvesine çıkarken, serinin bağlantı noktası olarak kabul edilen Kale Kapısı’nda, okuyucuya bu zirvenin esintilerini yoğun şekilde hissettiriyor. Eserde, büyük ustanın tasvirleri ve dili kullanma gücü baştan aşağıya herkesi büyülemeyi başarıyor.
İlk kitapta babası İsmail Ağa’yı öldüren Salman ile üvey annesi Zero Hatun arasındaki mücadele ve Salman’ın işlediği cinayetler ile köylülere saldığı korku, Kale Kapısı’nın temel konusunu oluşturuyor.
Babası İsmail Ağa’yı öldürdükten sonra Salman, asıl hedefi olan kardeşi Mustafa’yı aramaya koyulur. Salman işlediği cinayet yüzünden kaçak duruma düşmüş ve eşkıya olur; ancak halen köyde iz sürmeye devam edip, Mustafa dahil köylülerin bir çoğunu tehdit etmeye başlar. Bunu duyan Zero Hatun, Salman’dan intikam almak için ve köylüyü korumak için onun peşine düşmeye karar verir. Bunun için köylüden yardım isteyen Zero Hatun, tüm imkanlarını seferber eder. Salman ise bu sırada boş durmaz. Önce Müslüm Ağa’yı daha sonra İsmail Ağa’nın baş çobanı Cemşid’i öldürür. Bu olaylar sonrası, Zero Hatun ve Salman arasındaki intikam mücadelesi doruk noktaya ulaşır.
Yaşar Kemal, muhteşem romanı Kale Kapısı ile 1986 yılı “Orhan Kemal Roman Ödülü”nü kazanmayı başardı.
