Tarihte en önemli milatlardan biri olarak kabul gören “milenyum”a geldiğimizde, video oyunu piyasasında da bir milat gerçekleşti. 2000 yılında piyasaya çıkan The Sims, getirdiği gerçek yaşam simülasyonu ile büyük bir devrim yarattı. The Sims, efsane SimCity oyununun yaratıcısı Will Wright önderliğinde Maxis şirketi tarafından geliştirildi. Temelde SimCity’i örnek alan oyun, getirdiği yeniliklerle birlikte daha modern bir dünyayı bizlere tanıttı. Oyunun dağıtımcılığını ise Electronic Arts (EA Games) üstlendi.
O dönemde piyasaya hakim olan video oyun dergileri ve siteleri, The Sims oyununun video oyunlarının evriminde önemli rol oynayacağını yazdılar. Nitekim bu iddialar zaman içinde gerçeğe dönüştü. Wright’ın yarattığı gerçek karakterler oyuncular tarafından çok beğenildi. Tasarım açısından dönemine göre çok başarılı bulunan The Sims, “Time” dergisi tarafından “Tüm Zamanların En İyi 50 Video Oyunu listesine dahil edildi. The Sims, daha piyasaya çıkar çıkmaz, “Ayın En ok Satan Oyunu” olmayı da başardı. Bu başarının ardından, oyuna ait 7 farklı geliştirme yaması yayınlandı ve The Sims’in oyun piyasasındaki hakimiyeti güçlendi. Tüm bu başarılar büyük ses getirince The Sims 2 oyunu, 2004 yılında piyasaya çıktı ve The Sims bir seriye dönüştü. İkinci oyundan sonra, The Sims serisinden üç farklı oyun daha oyuncular ile buluştu.
The Sims, strateji ve yaşam simülasyonu temelli bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. “Sim” adı verilen kurgusal insan yansımaları, kurgusal bir yaşam alanında yaşamlarını sürdürüyorlar. Bu “Sim”ler bilgisayar simülasyonu ile kontrol ediliyorlar. Oyunu oynayanlar, “Sim”lerin kariyerlerini geliştirebilir, yaşadıkları alanı değiştirebilir ve diğer “Sim”ler ile sosyalleşmesini sağlayabilirler. Yani, kısaca oyuna hayatın ta kendisi diyebiliriz.