Öncelikle söylemek isterim ki bu oyunların hiçbiri için mükemmel denemez. Zaten mükemmel olmaları gerekiyor mu ki? Oyunlar için bir sanat dalı denilebilir. Grafiksel olarak bakıldığı zaman artık oyunların her zamankinden daha gerçekçi göründüğünü inkar etmek mümkün değil. Fakat ne yazık ki iyi grafiklere sahip olmak bir oyunun iyi olduğu anlamına gelmiyor. Bir oyunda yaratılan evrenlerden mekaniğine ve hatta anlatının sizde bıraktığı etkiye kadar bir oyunu diğerlerinden çok daha iyi yapabilecek pek çok özellik var.
Elbette Pong ve Space Invaders gibi oyunlar artık çok geçmişte kaldı. Fakat şunu bilmeniz gerekiyor ki bu oyunlar zamanında kelimenin tam anlamıyla mükemmeldi. Aslında tek bir alanda bile her şeyi mükemmel yapmayı başaran çok fazla oyun olduğu söylenemez. İşte bunda dolayı bu listede yer alan oyunların her biri sadece tek bir şeyi şahane bir şekilde başarmış oyunlar. O halde arkanıza yaslanın dostlarım ve tek bir özelliği mükemmelleştirmeyi başarmış olan 10 oyunu inceleyelim.
10. The Legend Of Zelda: Breath Of The Wild - Açık Dünya
The Legend of Zelda: Breath of the Wild bu neslin, hatta tam zamanların en iyi oyunlarından bir tanesi olarak görülüyor ve haklı bir şekilde oldukça övgü topluyor. Bu kadar çok övgü toplamasının nedeninin oyun tasarımı veya grafikler olduğunu düşünebilirsiniz (ki ikisi de mükemmel bu arada) fakat oyunun gerçek yıldızı aslında Hyrule ülkesinin kendisi.
Nintendo bu Zelda oyunu ile birlikte şimdiye kadar piksele yerleştirilmiş en dikkat çekici açık dünyalardan birini yaratmayı başarmış gibi görünüyor. Her ne kadar arazi inanılmaz geniş olsa da oyun içindeki hızlı seyahat sistemi sayesinde bu korkutucu bir hâl almıyor. Ayrıca içerikle birlikte daha da güzelleşen yan görevler, mabetler, NPC'ler, kasabalar ve sırlar da oyunu mükemmelleştiriyor. Etrafta özgürce dolaşan düşmanlar ve vahşi yaşam, ayrıca keşfedebileceğiniz sonsuz yer sayesinde kayalara ve dağlara tırmanırken kendinizi gerçek bir maceranın ortasında gibi hissediyorsunuz. Şu zamana kadar yapılan oyunlarda çok az açık dünya bu oyunun çekiciliğini hissetmeyi başarıyor ve bu da Breath Of The Wild'ın neden bu kadar çok sevildiğini gösteriyor.
9. Metal Gear Solid V: The Phantom Pain - Mekanikler
Artık neredeyse tüm oyun meraklıları, Metal Gear serisinin yaratıcısı Hideo Kojima ve yayıncı Konami arasındaki anlaşmazlığın farkında. Bu ikili arasında tam olarak ne yaşanmış olduğuna dair gerçek bir bilgimiz olmasa da aralarındaki anlaşmazlıkların Metal Gear Solid V: The Phantom Pain oyununun gelişimini etkilediği ve hatta tamamlanmamış gibi görünmesine neden olduğu oldukça aşikar. Oyunda hikaye birdenbire bitiyor gibi hissettiriyor ve karşımıza çıkan son birkaç görev, oyunun başlarındaki görevlerin tekrarlanması gibi geliyor. Fakat bu tatsız yarım kalmışlığın yanı sıra, The Phantom Pain'in gerçek oyun mekaniği, özellikle de gizlilik mekaniği mutlaka deneyimlenmeli denilebilecek kadar başarılı. Metal Gear Solid V: The Phantom Pain, mekanikleri bakımından şimdiye kadarki en cilalı Metal Gear oyunu.
Venom Snake'in herhangi bir göreve sakinleştiriciler, şişirilebilir tuzaklar gibi özelleştirilmiş bir ekipman seti ile girebilmesi ve hatta tamamen gizlenmeyi bırakıp roketatarlar ve makineli tüfeklerle ortalığı ateşe verebiliyor olması oyunun orijinal PS1 halinden çok daha iyi. Tüm bu özellikler şahane bir özgürlük duygusu sağlıyor ve bu sayede de bugüne kadar herhangi bir video oyununda senaryo dışı gelişen en iyi aksiyon sahnelerini karşımıza çıkarıyor.
8. The Last Of Us - Karakterler
The Last of Us son yılların belki de en dikkat çeken serilerinden bir tanesi. Hayranları ve eleştirmenler tarafından bolca övgü toplamasının elbette pek çok sebebi var. Rahat bir şekilde oynanabiliyor olması ve harika grafikleri her ne kadar çok dikkat çekse de bu özelliklerin hepsinin önüne karakterler geçiyor.
PlayStation 3 için ürettiği Uncharted üçlemesi ile oyun dünyasında adını duyurmaya başlayan Naughty Dog firması, 2013 yılında yine aynı konsol için piyasaya sunduğu The Last of Us ile zirveye çıktı....
The Last of Us, adeta yürek burkan açılış sekansından ve insanı duygusal olarak tüketen yarım saatlik finaline kadar, ana karakterler olan Joel ve Ellie’yi tıpkı ailenizden biriymiş gibi önemsemenizi sağlıyor. Bunun nedeni ise karakterlerin inanılmaz bir şekilde gerçekçi görünüyor olmaları. İkisinin de kusurları ve zaafları var ve işte bundan dolayı da aralarındaki ilişkiye kendinizi kaptırmamak mümkün değil. İkilinin birbirine ısınması, özellikle de Sarah'nın ölümünden sonra duygusal olarak kendini kapatan Joel'ın yavaş yavaş Ellie’ye yaklaşması ve daha sonra birlikte atlamak zorunda kaldıkları zor durumlar bu oyunu bir başyapıta dönüştürüyor.
7. Star Wars Battlefront 2 - Sizi Çok Uzak Bir Galaksiye Götürüyor
Şüphesiz ki Star Wars Battlefront 2 sallantılı bir çıkış yaptı. Bir takım mikro dönüşümler ve öde-kazan modeliyle dolu oyun, 2017 yılında pek çok tartışmayı ateşledi. Fakat neyse ki kısa bir süre sonra bu özellikler kaldırıldı ve DICE bunların yerine hayranların gerçekten görmek istediği içerikler eklemeye başladı. Oyuna Kont Dooku, Obi-Wan Kenobi ve Chosen One Anakin Skywalker gibi birden fazla kahraman ve kötü adam eklendi. Sonunda ilaç gibi gelen bu güncellemeler ve PS Plus'ın aylık oyunlarından biri olması, bu haksız yere kötülenmiş cevherin yeniden takdir görmesini sağladı.
Şimdi milyonlarca insan bu oyunu deneyimleyerek kendini Star Wars evreninin içerisinde buldu. Ayrıca hiçbir zaman galaksi bu kadar iyi görünmemişti ve ses tasarımı oyunlarda bulabileceğiniz en iyilerden biri olarak da dikkat çekti. Hemen hemen her ses doğrudan filmden gelmiş gibi geliyor ve bazı haritalar, özellikle Naboo ve Felucia, tam olarak filmlerdeki gibi görünüyor! Eğer kendinizi galaktik bir savaşta savaşan bir klon asker gibi hissetmek istiyorsanız kesinlikle aradığınız oyun bu!
6. Mario Kart - Çoklu Oyuncu
Muhtemelen herkes hayatında bir kere de olsa Mario Kart oynamıştır. Hele bir de rakipleriniz ile aynı odada oynadığınız zaman Mario Kart oyunu gerçek bir eğlence şölenine dönüşüyor diyebiliriz. Oyunun meydana getirdiği aşk ve nefret ilişkisi gerçekten bağımlılık yapacak cinsten. Bir kez daha kazanmak için kendinizi sürekli olarak yeniden denerken bulabilirsiniz. Kim olursanız olun muhtemelen kazanmak için her şeyi yapacak ve kazanana kadar da durmayacaksınız. Bize kalırsa bu oyunun rekabetçi doğası pek çok ilişkiye zarar vermiştir. Bu arada, mavi bir merminin arkadaşınızı vurmak için yanınızdan geçtiğini ve ardından tam iyileşirken onlara kırmızı bir mermi ile vurmanın tamamen mantıklı olduğunu düşünüyorum.
5. Final Fantasy IX - Ayarlar
Final Fantasy serisi, başlıklarının hemen hemen hiçbirinin birbiriyle bir ilişkisinin olmadığı oldukça tuhaf bir seri. Bu da geliştiricilerin belirli bir ortama veya türe bağlı kalmamalarını sağlıyor. Fakat uzun süredir devam eden ilk altı seri hava gemileri, şövalyeler, kaleler gibi benzer unsurları paylaşıyordu. Final Fantasy VII ve Final Fantasy VIII bu monotonluktan uzaklaştı. Özellikle Final Fantasy VIII steampunk ayarıyla seriye yeni bir soluk getirdi. Ayrıca daha modern ve gerçekçi olmak için eski geleneksel ortamından vazgeçti (sihir dışında, zaman yolculuğu unsurları, ayda yaşayan canavarlar gibi). Bu iki seri zaten çok iyiyken, Final Fantasy IX gerçek bir nefes olarak karşımıza çıktı. Özellikle Final Fantasy serisine Final Fantasy IX ile başlayan Batılı oyunseverler için oyunun daha geleneksel ayarlara sahip olması mükemmel bir gelişme oldu. Gaia dünyasında her şey mükemmel bir şekilde işliyor. Şövalyeler, büyücüler, kaleler ve daha geleneksel kahraman hikayeleriyle birlikte hoş bir dönüş gerçekleştiriyor. Bir gün Final Fantasy VII’nin de bir remake olmasını umuyoruz.
4. Resident Evil 2 Remake - Kusursuz Bir Yeniden Yapım
Genellikle yeniden yapılan oyunlar pek çok insan tarafından sevilmez. Bir şeyi yeniden hayata geçirmeye karar verildiği zaman, dikkat edilmesi gereken çok ince bir çizgi var. Güncellemek ve geliştirmek için bazı değişiklikler mi yapacaksınız yoksa her şeyi aynı mı tutacaksınız? Her iki ihtimalde de bu birçokları için göze alınamayacak bir zorluk.
Capcom bunu göze aldı ve iyi ki de öyle yaptı! Resident Evil 2 Remake şu zamana kadar gerçekleştirilmiş en iyi yeniden yapımlardan bir tanesi. Hem ortamı ve estetiği koruyarak orijinal versiyonu onurlandırıyor, ayrıca hem orijinalin hayranlarının hem de seriye yeni başlayan oyuncuların keyif alabileceği yeni bir deneyim sunmak için belirli hikaye öğelerini genişleterek veya belirli öğe konumlarını değiştirerek kusursuz bir güncelleme getiriyor. Leon ve Claire karakterlerinin görünümündeki değişiklik bile göze çarpıyor. Bu değişiklikler yeni görünmemeleri için yeterli, ancak serinin uzun süredir hayranları tarafından tanınmayacak kadar da değil. Gelecekte bir yeniden yapım yapmayı düşünen varsa Resident Evil 2’ye dikkat edin. Çünkü bu iş böyle yapılır.
3. The Witcher 3: Wild Hunt - Yan Görevler
The Witcher 3 gerçekten mükemmel bir oyun. Zorlayıcı bir hikayesi, müthiş grafikleri, harika oynanışı ve oyun dünyasının en iyi açık dünyalarından bir tanesine sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Fakat bu oyunu mükemmel yapan bir şey daha var ve herkes bu konuda hemfikir. O da elbette oyunun yan görevleri.
O kadar çok yan görev var ki bu görevler hem oyun evrenini dolduruyor hem de karakterler ve olaylar (büyü, canavarlar ve daha pek çok şey) çok gerçek göründüğünden dolayı her şey gerçekten yaşanmış gibi hissettiriyor. Bu yan görevler kesinlikle oyuna derinlik katıyor. Oyun evrenideki insanların kendi problemleri olduğunu hissediyoruz. Orijinal kitaptaki ilk Witcher hikayelerinden birine geri dönen The Last Wish gibi görevler kesinle oyunu geliştiriyor. Geralt ve Yen’in arasındaki ilişkinin temellerini araştırmak oyuncuya heyecan veriyor. Kendinizi Sherlock Holmes gibi hissetmenizi sağlayan ustalıkla yapılmış Carnal Sins görevi gibi. Evrendeki çeşitlilik herkes ve her şey için bir yan görev olduğunu gösteriyor.
2. Grand Theft Auto V - Oyun Dışı Evren
Gerçek dünyada sonsuz kurallar olduğunu ve onları çiğneme hakkımızın olmadığını kabul edelim. Peki kuralları bırakıp ne istersen yapabileceğin bir yer var mı? Evet, Grand Theft Auto V’deki San Andreas sokaklarında ne isterseniz yapabilirsiniz. Deli gibi kalabalık bir sokakta, ters yönde ve inanılmaz bir hızla gitmek mi istiyorsunuz? Yapın gitsin. Varınızı yoğunuzu saçma sapan ama aynı zamanda size göre şık bir kıyafete mi harcamak istiyorsunuz? Önden buyurun. Şehir çapında (gerçek dünyada kesinlikle tavsiye etmiyoruz) bir saldırı mı düzenleyeceksiniz? Tabii ki.
GTA, hayatta “Ya şöyle olsaydı?” dediğiniz ama kesinlikle yapmayacağınız veya yapamayacağınız şeyleri denemenize izin veriyor. Ayrıca oyunun biraz tuhaf fizik kuralları da yaşananları çok keyifli bir hale getiriyor.
1. Among Us - Herkesten Şüphelenmek
Ahh Among Us…Bir uzay gemisine atlayıp herkesin görevlerini yapıp yapmadığını gözlemleyebileceğiniz o mükemmel oyun. Bu oyunda gardınızı indirdiğiniz an, kesinle sahtekar olduğunu düşündüğünüz(!) bir adam tarafından öldürülme ihtimaliniz var. İşte bundan dolayı sürekli gözünüz başkalarının üzerinde oluyor. Mesela biri arkasını dönerse hemen ondan şüphelenmeye başlıyorsunuz. Daha da kötüsü başkaları sizden şüphelenmesin diye sürekli hareketlerinize dikkat etmeniz gerekiyor! Among Us oynamış veya sadece seyretmiş olan herkesin bildiği bir şey var. Kimseye güvenme!
| Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
|---|---|---|
| 1 | The Last of Us | - |
