Netflix Hakkında
1997 yılında kurulmuş olan Netflix Inc. şirketi tam anlamıyla bir başarı hikayesini gözler önüne seriyor. Amerika menşeli olan şirketin kurucuları Reed Hastings ve Marc Randolph’dur. İlk başlarda yalnızca DVD satışı yapan şirket teknolojinin gelişmesi ile birlikte çevrimiçi olarak hizmet vermeye başlıyor. Daha sonra sektörde daha da gelişerek yapımcı şirket olmayı da başarıyor. Bugün Netflix tarafından yapılmış yüzlerce özel dizi, film ve belgesel bulmak mümkün. Netflix’in günümüzde 190 milyondan fazla abonesi olduğu biliniyor. Platformun kullanılamadığı yalnızca birkaç ülke var. İran, Çin, Kuzey Kore, Suriye ve Kırım dışında her yerden seyredilebiliyor.
Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de uzun yıllardır faaliyet gösteren Netflix, altyapısında bulunan filmler, dizler ve belgeseller ile milyonlarca insana hitap ediyor. Üyelik sistemi ile çalışan platform, aylık olarak cüzi bir miktarda ödeme yaparak tüm dizi ve filmleri seyredebilmenizi sağlıyor. Farklı abonelik paketleri sunan Netflix’de seçenekleri değerlendirebilir, kendinize ve ailenize uygun alternatifi satın alarak kullanmaya başlayabilirsiniz. Bu alternatifler arasında tek bir cihazdan kullanılabilen, çoklu cihazlardan kullanılabilen, HD ve Ultra HD seyredebileceğiniz opsiyonlar bulunuyor.
Netflix aboneliği almak isteyen pek çok insanın aklında bu platformu hangi cihazlar ile kullanabileceği sorusu oluşuyor. Güzel haber ise Netflix’in hemen hemen her cihazda kullanılabiliyor olması. Akıllı televizyon, bilgisayar, IOS, Android gibi tüm cihazlarda sevdiğiniz dizi, film ve belgeselleri keyifle seyredebiliyorsunuz. Hatta PlayStation ile birlikte bile izleyebiliyorsunuz!
Dizi, genellikle distopyan bir gelecek, yapay zeka, sanal gerçeklik, sosyal medya, kişisel gizlilik, toplumsal değerler ve iletişim gibi konuları ele alıyor. Hikayeler, teknolojinin insan davranışları üzerindeki etkilerini sorgulayan, bazen rahatsız edici, karanlık ve düşündürücü bir şekilde sunuyor ve "Black Mirror" adı, modern teknoloji kullanımının yansımasını ve teknolojinin insanların hayatlarını nasıl etkileyebileceğini ifade ediyor.
Dizi, eleştirel beğeni ve başarı elde etti ve birçok ödül kazandı. Her bölüm bağımsız bir hikaye olduğu için, izleyiciler farklı temalar ve hikayeler keşfedebiliyorlar. Dizi, çoğu zaman teknolojinin ilerlemesiyle ortaya çıkabilecek ahlaki ve sosyal sorunları tartışmaya açıyor ve izleyicileri düşünmeye teşvik ediyor.
Özet olarak "Black Mirror", izleyicilere gelecekteki teknolojik gelişmelerin etkileri hakkında derin düşüncelere yol açan karmaşık ve kışkırtıcı bir deneyim sunuyor.
Breaking Bad, elli yaşında kanser olduğunu ve çok az bir ömrünün kaldığını öğrenen bir kimya öğretmeninin atıldığı bir macerayı konu alıyor. Kendisi öldükten sonra ailesinin maddi sıkıntı çekmemesini isteyen Walter White, eski öğrencisi Jesse Pinkman ile meth olarak adlandırılan bir uyuşturucuyu üretmeye başlıyor. Ancak uyuşturucu ticareti dünyasının karanlık atmosferi kısa zamanda bu ikilinin başına sayısız olay gelmesine yol açıyor. Üstelik, onların başına gelenler çevresindeki kişilerin yaşamını da sonsuza dek değiştiriyor.
Bryan Cranston’a Emmy Ödülleri’nde toplam dört kez En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandıran Breaking Bad, 2013 yılında aldığı reyting düzeyi sayesinde Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeyi de başarmış bir yapım. Başka bir deyişle, dizinin yakaladığı başarı ve popülarite, anlatmakla bitecek gibi değil. Asıl ilginç olan da şu: Vince Gilligan bu projeye başlarken diziyi ilk olarak HBO, Showtime ve TNT gibi kanallara götürmüş. Bu kanalların tümü, dizinin tutmayacağı gerekçesiyle projeyi reddetmiş. Bir süre sonra FX kanalı pilot bölümü çekmeyi kabul etmiş, ancak bölüm çekilmeden fikir değiştirmiş. Yıllar içinde proje AMC tarafından kabul edilmiş ve ortaya tüm zamanların en çok izlenen dizilerinden biri çıkmış. Ne dersiniz, ironik değil mi?