Hem sosyal medyanın hayatımızda vazgeçilmez bir yere sahip olmasından hem de cilt bakım trendlerinin günden güne yaygınlaşmasından ötürü hayatımıza sık sık yeni kavramlar giriyor. İngilizcede “double cleansing” olarak adlandırılan çift aşamalı cilt temizliği de son zamanlarda çok sık duymaya başladığımız bir cilt bakımı terimi. Peki, bu terim ne anlama geliyor ve iki aşamalı temizlik yapmak gerçekten gerekli mi? Kimler çift aşamalı temizlik yapmalı, bu uygulama kimler için sakıncalı? Gelin, çift aşamalı temizliğe ilişkin aklınıza takılan soruları birlikte yanıtlamaya çalışalım.
Çift Aşamalı Temizlik Nedir?
Herkesin cildinin yapısı, sorunları ve gereksinimleri birbirinden farklı. Ancak aradaki farklar ne olursa olsun, istisnasız her birimizin düzenli ve yeterli bir cilt bakım rutini uygulaması çok önemli. Çünkü cildimiz çevresel, dönemsel ve hormonal sebeplerden kaynaklı olarak nem ve besin ihtiyacını karşılayabilmek için bizim desteğimize ihtiyaç duyuyor. Uygulanacak olan bakım rutinin de cildin yapısı ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak planlanması gerekiyor.
Evet, her birimizin bakım rutini kendine özel. Ancak tüm cilt tiplerinin uygulaması gereken bakım rutini en temelde iki aşamadan oluşuyor: Cildi derinlemesine temizleme ve nemlendirme. Double cleansing olarak da adlandırılan çift aşamalı temizlik de bakım rutininin temizlik adımını daha güçlü ve etkili hale getirmek üzere kurgulanmış. Bu uygulama, yüzümüzü cildimizde biriken tüm kir, makyaj, SPF ve yağ kalıntılarından tamamen arındırmayı hedefliyor.
Dilerseniz, bir adım geri gidelim ve cildimizi düzenli olarak temizlememizin neden bu kadar önemli olduğu üzerinde duralım. Her birimizin cildinde gün içinde -gözle görünmese de- kir, sebum, toz, makyaj ve ter kalıntıları birikiyor. Söz konusu kalıntılar cildimizden arındırılmadıkları takdirde, gözeneklerde birikerek cilt sağlığımızı riske atmaya başlıyorlar. Çünkü gözeneklerin bu türden kalıntılarla tıkanması, başta sivilce ve akne olmak üzere birçok cilt probleminin önünü açıyor. Ayrıca, cildimizin pürüzsüzlüğü ve yumuşaklığı da yetersiz cilt temizliğinden kaynaklı olarak olumsuz etkilenebiliyor. Kısacası, sağlıklı ve pürüzsüz bir cilt için etkili ve düzenli temizlik şart. Ancak çift aşamalı cilt temizliği, bu rutini biraz daha kapsamlı hale getiriyor.
Çift Aşamalı Cilt Temizliği Nasıl Yapılır?
Su bazlı yüz temizleyicileri, cilt bakım rutinlerinde uzun zamandır kullanılan ürünler. Hatta yakın zamana dek cilt bakım rutininde neredeyse yalnızca onların kullanıldığını söylemek bile mümkün. Ancak bildiğiniz üzere, K-Beauty olarak da adlandırılan Kore kozmetik trendleri artık tüm dünyada popüler hale gelmiş durumda. Çift aşamalı cilt temizliği de Kore’den çıkıp dünyaya yayılan bir rutin. Bu rutinde, cilt temizliği için yalnızca su bazlı yüz temizleyici kullanmak yeterli olmuyor. Çünkü bu trend, cildi önce yağ bazlı, ardından da su bazlı bir yüz temizleyiciyle arındırmayı kapsıyor.
Çift aşamalı yüz temizliği yapmak istiyorsanız elinizin altında iki farklı yüz temizleyici olmalı. Bu rutinde, kuru cilde öncelikle yağ bazlı temizleyici uygulanıyor. Yağ bazlı temizleyici suyla buluştuktan sonra süt formuna geçerek cildi kalıntılardan arındırıyor. Hemen ardından, yüze bir de su bazlı temizleyici uygulanıyor. Böylelikle rutin sonlanıyor ve cilt bakımının diğer aşamalarına geçilebiliyor.
Yağ ve su bazlı temizleyicileri seçerken cildinizin yapısına uygun ürünleri tercih etmeniz çok önemli. Özellikle karma ve yağlı cilt tipleri, bu konuda son derece dikkatli olmalı. Ancak endişelenmenize hiç gerek yok. Çünkü piyasada her cilt tipi için geliştirilmiş çok sayıda yüz temizleyici seçeneği mevcut.
Çift Aşamalı Yüz Temizliği Neden Yapılır?
Gelelim, muhtemelen akıllara takılan en önemli soruyu yanıtlamaya: Çift aşamalı cilt temizliği gerçekten gerekli mi? Gündelik hayatımızda boş vaktimiz zaten bu kadar kısıtlıyken, tek aşamalı temizlik neyimize yetmiyor? Bu sorulara cevap bulmak için, bu rutinin neden uygulandığını anlatmakta yarar var. Cildimizin en üst katmanı olan epidermisi, cildimize zarar verebilecek kir ve toz gibi maddeleri dışarıda tutmayı sağlayan bir tür filtre gibi düşünebilirsiniz. Ancak her filtre gibi, epidermis de düzenli olarak temizlenmeye ihtiyaç duyuyor. İşin ilginç tarafı, cildimizde biriken kalıntıların bazıları yağda, bazıları da suda çözünüyor. İşte, tam da bu sebeple tek bir tür yüz temizleyicinin cildi tamamen arındırmakta yetersiz kalacağı düşünülüyor.
Dilerseniz, farklı örnekler üzerinden gidelim. Bildiğiniz gibi, güneş koruyucu kullanmak erken yaşlanma belirtileri, lekeler ve kırışıklıklar gibi cilt sorunlarını önlemek açısından hayati öneme sahip. Her birimizin yılın istisnasız her döneminde kullanması tavsiye edilen güneş koruyucuların neredeyse hepsi yağ yapılı ürünlerden oluşuyor. Lisede gördüğümüz kimya derslerinden aklımızda kalan kuralı hatırlayın: Yağ, yağda çözünüyor. Başka bir deyişle, su bazlı temizleyiciler güneş koruyucu ürünleri yüzümüzden arındırmakta yetersiz kalabiliyor.
Benzer bir durum fondöten, kapatıcı ve makyaj bazı gibi ten makyajı ürünleri başta olmak üzere, tüm makyaj malzemeleri için de geçerli. Yağ bazlı yüz temizleyicileri makyajı yüzümüzden çok daha nazikçe ve kolayca çıkarabiliyor. Peki, öyleyse yalnızca yağ bazlı temizleyici kullanabilir miyiz? Bu seçenek de ideal bir çözüm değil. Çünkü yüzümüzdeki ter ve çevresel kirlilik kalıntıları da suda çözünüyor. Yağ bazlı temizleyicinin ardından bir de su bazlı temizleyici kullanmak, hem yüzümüzdeki yağ kalıntılarının hem de çevresel kirliliğin tümüyle arındırılmasını sağlıyor.
Çift Aşamalı Cilt Temizliği Gerekli mi?
Elbette bu sorunun cevabı tamamen size kalmış. Keza çift aşamalı cilt temizliğinin herkese uygun bir rutin olmadığını da vurgulamamız gerek. Örneğin, fungal akne gibi cilt sorunları yaşayan kişiler için yağ bazlı temizleyici kullanmak, uygun bir tercih olmayabilir. Bu nedenle bu rutini uygulamaya karar vermeden önce mutlaka doktorunuza danışmanızı tavsiye ediyoruz. Eğer cilt sağlığınız açısından bir risk yoksa, tercih sizin. Ancak cildinizi derinlemesine temizlemek ve arındırmak, aslında uyguladığınız cilt bakım rutininden aldığınız etkiyi ciddi ölçüde artırıyor.
Önce yağ, sonra da su bazlı temizleyiciyle yüzünüzü temizlemek; cildinizin sebum ve nem dengesini daha kolay korumasına da yardımcı olabilir. Çünkü tüm kir ve yağ kalıntılarından tümüyle arındırılmış bir cilt, nemlendirici ve serum gibi bakım ürünlerinden de maksimum verimi alabiliyor. Gözenekleriniz söz konusu kalıntılarla dolu olduğu takdirde, bu tip ürünlerin cildiniz tarafından emilmesi de zorlaşıyor. Başka bir deyişle, cilt temizliğini eksiksiz şekilde yapmak, bakım rutininizin tamamını etkiliyor.
Çift Aşamalı Yüz Temizliği Ne Zaman Yapılır?
Çift aşamalı yüz temizliği cildimizde biriken tüm kalıntıları arındırmak amacıyla uygulandığı için, birçok kişi bu rutini yalnızca gece bakımında yapmayı tercih ediyor. Ancak aslında bu sorunun yanıtı da cildinizde saklı. Eğer sabah uyandığınızda cildinizde sebum ve kir kalıntılarının olduğunu hissederseniz, bu rutini hem sabah hem de akşam olacak şekilde tekrarlayabilirsiniz. Ancak özellikle sabahları güneş koruyucu kullanıyor ya da gün içinde makyaj yapıyorsanız, gece yatmadan önce cildinizi arındırmak için bu rutinden gönül rahatlığıyla yardım alabilirsiniz.
Eğer cildinizin yapısına uygun bir yağ ve su bazlı temizleyici seçtiyseniz; bu rutini uygulamak çok basit: Yağ bazlı temizleyiciyi avucunuzun içine yeterli miktarda aldıktan sonra kuru yüzünüze nazikçe masaj yaparak uygulayın. Ardından yüzünüzü hafifçe ıslatın ve süt formuna dönen temizleyiciyle yüzünüze masaj yapmayı sürdürün. Bu aşamada yüzünüzdeki makyaj, sebum ve güneş koruyucu kalıntıları çözünmüş olacak. Yüzünüzü durulayın ve ardından avucunuzun içine su bazlı temizleyicinizi alın. Ellerinizi hafifçe ovuşturarak temizleyiciyi köpürttükten sonra, bu kez bu ürünle yüzünüzü temizleyin ve durulayın. İşte, bu kadar! Bu rutini sonlandırdıktan sonra cilt bakım rutininizi standart aşamalarıyla sürdürebilirsiniz. En iyi sonuçları alabilmek adına, rutinin ardından cildinizi nemlendirmeyi unutmayın.
Yüz Temizleyici Nasıl Seçilir?
Cildin yapısına ve ihtiyaçlarına birebir uyum sağlayan bakım ürünlerini bulmak, ne yazık ki genellikle pek kolay olmuyor. Eğer nokta atışı seçimler yapabiliyorsanız epey şanslısınız demektir. Yağ ve su bazlı temizleyici seçimi yaparken de cildinizin yapısına uygun ürünler seçseniz bile maksimum sonucu alabileceğiniz ürünlerle hemen karşılaşmayabilirsiniz. Örneğin, eğer cildinizi temizledikten sonra yüzünüzde hafif bir gerginlik, yanma, kızarıklık ya da tahriş gözlemliyorsanız; bu iyiye işaret değil. Bu belirtiler, cildinizin seçtiğiniz temizleyiciyle iyi anlaşmadığını gösteriyor olabilir. Seçim yaparken ürünlerin pH değerine de mutlaka göz atmanızı öneririz.
Gelin, tüm bilgileri kısaca toparlayalım: Günümüzde gitgide daha popüler hale gelen çift aşamalı cilt temizliğinin gerçekten gerekli olup olmadığı konusunda hâlen farklı görüşler mevcut. Özellikle güneş koruyucu ve makyaj malzemesi gibi yağda çözünen kalıntılar bırakan ürünleri kullanmayanlar için, bu rutini uygulamak çok da gerekli olmayabilir. Ancak cilt sağlığınız açısından bir sorun teşkil etmiyorsa ve cildinizin derinlemesine temizlendiğine emin olmak istiyorsanız siz de çift aşamalı temizliğe bir şans verebilirsiniz. Son yıllarda son derece popüler olan bir diğer K-Beauty trendi olan fiddy metodunu da çift aşamalı temizlikle başlayarak uygulamanız mümkün. Eğer hâlihazırda çift aşamalı temizlik uyguluyorsanız aldığınız sonuçları bizimle yorumlarda paylaşmaya ne dersiniz? Böylece bu rutini denemek isteyen kişilerle de farklı görüşleri ve tecrübeleri paylaşabiliriz!