O bir efsane. Döneminin en çok ilgi duyulan otomobillerinden olmanın yanı sıra günümüzde de klasikler arasında yerini alıyor. Süper spor otomobil tarihinin yakın dönemine damga vuran Bugatti Veyron’dan bahsediyoruz. Küçük kardeşi Chiron, ondan hızlı ve güçlü olsa da Veyron’un spor otomobil tutkunlarının kalbindeki yeri asla değişmedi. Bugatti efsanesinin bugünlere gelmesini sağlayan otomobil kesinlikle Veyron oldu.
Adını efsanevi yarışçı Pierre Veyron’dan alan otomobilin kalbinde, 8,0 litre, W16 dörtlü – turboşarj motor bulunuyor. Bu motorun gelişimi Veyron ile başladı diyebiliriz. Bugatti aynı motorun yeni versiyonunu Chiron’da da kullandı. Motor 1000 hp beygir gücünde ve 1550 Nm tork üretme kapasitesine sahip. Üretildiği döneme baktığımızda Veyron açık ara en güçlü ve hızlı otomobil demek mümkün. Güç ünitesini 7 ileri otomatik DSG şanzıman tamamlıyor. Veyron, tüm bu şartlar altında 0’dan 100 Km/s hıza yalnızca 2.7saniyede çıkabiliyor. Otomobilin azami hızı ise 407Km/s.
Veyron, başlı başına bir tasarım harikası desek abartmış olmayız. Güç ve hızın sembolü olan tasarımı kusursuza yakın. Aerodinamik olarak açıdan oldukça verimli olan Veyron, yol tutuşu, sürücü hakimiyeti gibi konularda da A sınıfında yer alıyor. Veyron’un egzotik ve bir o kadar modern tarzının altında ünlü tasarımcı Jozef Kaban’ın imzası var.
Bugatti Veyron’un tasarlanma aşaması 2003 yılında başladı. Bugatti’yi alan Alman otomotiv devi Volkswagen, o güne kadar üretilmiş en güçlü ve hızlı spor otomobili yapmak için kolları sıvadı. Bugatti Veyron, bu çalışma ve azmin meyvesi olarak piyasaya sürüldü. Veyron’u ilk kez 2005 yılında yollarda görmeye başladık.
Otomobilin 2015 yılına kadar farklı versiyonları üretildi. Hepsi’de çok başarılı oldu. Bugatti Veyron 16,4 ilk üretilen ve efsaneleşen versiyon olarak biliniyor. Onu, Veyron Grand Sport, Veyron Super Sport, Veyron Grand Sport Vitesse ve Bugatti Editions versiyonları izledi. Bu efsane model, günümüzde artık üretilmiyor. Yerini bir diğer efsane Chiron’a bırakmış durumda.