Psikolojiye duyduğu ilgiyi ve psikolojik tahliller yapmak konusundaki ustalığını neredeyse tüm eserlerine yansıtan Avusturyalı yazar Stefan Zweig’ın 1925 yılında yayımlanan uzun öyküsü Bir Kalbin Çöküşü, yalnızca bir kahve molasında ya da yaklaşık bir saat içinde bitirebileceğiniz bir eser. Yaklaşık 40-50 sayfa uzunluğundaki bu eser ülkemizde Bir Yüreğin Çöküşü ya da Yürek Çöküntüsü isimleriyle de basılmış durumda. Can Yayınları, Zeplin Kitap, Karbon Kitaplar ve Mavi Çatı Yayınları kitabı Bir Kalbin Çöküşü ismiyle basmış. Kırmızı Kedi Yayınevi Yürek Çöküntüsü, Alfa Yayıncılık ise Bir Yüreğin Çöküşü isimlerini tercih etmiş. İsimler değişse de aslında tüm baskıların içinde aynı öykü, farklı çevirilerle yer alıyor. Zweig bu öyküsünde bize Lev Tolstoy’un ölümsüz kahramanı İvan İlyiç’in bir nevi ruh ikizi olan bir karakter armağan ediyor.
Bir Kalbin Çöküşü yalnızca 40 küsur sayfa bir öykü olsa da aslında onu huzurla okumak pek kolay değil. Çünkü bu öykü, Salomonsohn isimli yaşlı bir adamın hem ailesinden hem de genel olarak hayattan uzaklaşmasına neden olan hezeyanlarını anlatıyor. Onun zihnine girip bitmek bilmeyen kuruntularına tanık olmak da aslında birçok okur için stresli bir okuma deneyimi yaratıyor. Ancak eğer kitaplarla ilgili “spoiler” yemek istemiyorsanız Can Yayınları’nın baskısının arka kapak yazısını kitabı bitirene dek okumamanızı tavsiye ederiz. Çünkü bu yazıda kitabın sonuna ilişkin bilgi veriliyor.