Bildiğiniz gibi II. Dünya Savaşı’nda ABD, 6 Ağustos 1945 ve 9 Ağustos 1945 tarihlerinde önce Hiroşima’ya, ardından da Nagasaki’ye atom bombası atarak çok büyük bir katliama sebep oldu. İnsanlık tarihine kapkara bir leke olarak geçen bu iki saldırı sonucunda yaklaşık 200 bin kişi hayatını kaybetti. 1916 tarihinde Nagasaki’de doğan ve bir mühendis olan Tsutomu Yamaguchi de 1945 yılının Mayıs ayında Hiroşima’ya gitmişti. Buradaki bir tersanede işe başlayan Yamaguchi, meslektaşlarıyla birlikte petrol tankerleri üzerine çalışıyordu. İşi sona erdiğinde yeniden Nagasaki’ye dönecek ve eşi ile çocuklarına kavuşacaktı. Ancak yapamadı. Çünkü 6 Ağustos 1945’te, eve dönmek için yola çıkmadan hemen önce tersaneye uğradı ve o anda duyduğu bir ses sonucunda başını gökyüzüne çevirdi. Gökyüzünde bir bombardıman uçağı, paraşütle Uranyum-235 tipi bombayı bırakmak üzereydi.
Gökyüzünde korkunç bir parıltı beklediğini gören Yamaguchi, yakınlardaki bir hendeğin içine saklandı. Patlama gerçekleştiğinde hendekten savrulup ilerideki bir tarlaya uçtu. Patlamanın sıfır noktasına üç kilometreden daha yakın olmasına rağmen hayatta kaldı. Ancak kulak zarları patlamış, kolları ileri derecede yanmıştı. Geceyi hayatta kalabilen meslektaşlarıyla tersanenin sığınağında geçirdikten sonra ertesi gün dışarı çıktı ve korkunç bir manzarayla karşılaştı. Hiroşima’dan geriye neredeyse hiçbir şey kalmamış, hayatını kaybeden insanların cesetleri erimişti. Tren istasyonuna ulaşmak için nehri yüzerek geçmek zorunda kalarak bir şekilde Nagasaki’ye ulaşmayı başardı. Patlamada o kadar kötü yaralanmıştı ki, onu ne arkadaşları ne de ailesi tanıyamadı.
Ailesine kavuşan Yamaguchi, bir gün sonra, yani 9 Ağustos 1945 tarihinde, Hiroşima’da ne yaşandığına ilişkin bilgi verebilmek amacıyla Mitsubishi’nin Nagasaki bürosuna gitti. Burada yaşadığı korkunç olayı anlatırken gökyüzünde çok şiddetli bir parıltı oluştuğunu fark etti. Artık bunun peşinden patlamanın ve şok dalgasının geleceğini biliyordu. Bu yüzden birkaç saniyeliğine masanın altına saklanma imkanı buldu. Hiroşima’ya atılana kıyasla çok daha şiddetli olan atom bombası, Nagasaki’yi yerle bir etti. Ancak Yamaguchi’nin içinde bulunduğu binanın çelik destekli merdivenlere sahip olması ve tepelerin üzerindeki bir arazide konumlanması sayesinde, yine hayatta kalmayı başardı.
Kendisini toparladıktan hemen sonra eve koşan Yamaguchi, evinin büyük ölçüde yıkıldığını görünce ailesinin de hayatını kaybettiğini düşündü. Ancak şans eseri, ailesi patlamadan hemen önce onun yaralarını tedavi etmek için bir yağ almak için dışarı çıkmış, patlama sırasında da bir tünelin içine sığınmayı başarmıştı. Aslına bakarsanız, eğer Yamaguchi Hiroşima’da atom bombası saldırısına maruz kalmasaydı, ailesi de Nagasaki’deki patlamada hayatını kaybedecekti. Akıl almaz derecede korkunç iki saldırının da sıfır noktasına üç kilometreden daha yakında yakalanan Japon mühendis, yıllarca radyasyonun etkileriyle mücadele etmek zorunda kaldı. Kollarındaki yaralar kangrene dönüştü, ciddi kusma nöbetleri geçirdi ve saçları döküldü. Hayatının son yıllarında anılarını kaleme aldığı bir kitap çıkardı. Ayrıca Yamaguchi’nin hayatını anlatan Twice Bombed: The Legacy of Yamaguchi Tsutomu isimli bir belgesel de bulunuyor.
