“Yüzyılın Dolandırcısı” lakabıyla tanınan ve devlet büyüklerinden, ünlü iş adamlarına kadar herkesi dolandıran Celalettin Selçuk Parsadan, 1952 yılında dünyaya geldi. Kafkasya kökenli bir aileden gelen Parsadan’ın dedesi ve babası emniyet müdürlüğü görevlerinde bulunan kişilerdi; ancak o tam zıttı yolu seçerek hayatını dolandırıcılığa adadı. Parsadan’ın babası polislikten sonra ise Adnan Menderes’in yakın korumalığını yapan bir isim olduğu için Selçuk Parasadan, hep devlet büyüklerine ve bürokratlara yakın bir ortamda büyüdü. Bunu ileriki yıllarda avantaja dönüştüren ünlü dolandırıcı, Tansu Çiller’den Süleyman Demirel’e kadar pek çok kişiyi dolandırdı.
Aslında Selçuk Parsadan gençliğinde telefonla pek çok iş adamı ve Süleyman Demirel’e dolandırıcılık girişimlerinde bulunmuş, bunlardan para kazanmış olsa da hayatını profesyonel basketbol oynayarak idame ettiriyordu. Dönemin en başarılı takımlarından Eczacıbaşı forması giyen Parsadan, bu takımda sayı krallıkları yaşamasına rağmen geçirdiği ağır bir hastalık sonucu basketbola veda etti. Bu olayın akabinde askere giden Parsadan, askerlik dönüşü kurduğu “Kuva-yi Milliye” adındaki dergiyle büyük dolandırıcılık günlerine adım attı.
1980’li yıllarda siyasi girişimleri de olan Parsadan bu sayede pek çok ünlü sinema oyuncusunun menajerliğini de üstlendi. Ardından babasının kurduğu ajansa geçen Parsadan, ajansın Ankara’da olması sebebiyle Ankara’nın yolunu tuttu. Dolandırıcılıkta bir marka haline geldiği süreç de burada başladı. Kendisini bir paşa olarak tanıtan Parsadan, dönemin başbakanı Tansu Çiller’i telefonda dolandırdı ve örtülü ödenekten yüklü miktarda parayı zimmetine geçirdi. Daha böyle pek çok dolandırıcılığa imza atan Parsadan’ın derin devletle ilişkisi olduğu da biliniyordu.
1996 yılında Çiller’i dolandırdığı olay nedeniyle, emniyetin yoğun araştırmaları sonucu yakalanan ve tutuklanan Parsadan, 2001 yılına kadar cezaevinde kaldı. Cezaevinde çıkan olayda kafasından yaralanan Parsadan, ölümden döndü. 2001’de tahliye olduktan sonra ise hastalıklarla mücadele eden Parsadan, 2006 yılında omurilik kanseri nedeniyle vefat etti.