bifikirbifikir

Jean Paul Sartre

Jean Paul Sartre

20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden ve yazarlarından biri olarak görülen Jean Paul Sartre, Fransa’da dünyaya geldi. 1905 yılının yaz aylarında Paris’te doğan bir çocuk, kendine özgün düşünceleri ve savları ile bir yüzyılın kaderini etkileyecekti. Jean Paul Sartre, Avrupa tarihinin gördüğü en bilge ve en entelektüel isimlerden biri olacaktı. Bunu henüz kimse bilmiyordu tabi ki.

Sartre, çok erken yaşlarda babasının ölümü ile büyük bir sarsıntı yaşadı. Bu dramatik olay onu daha çok annesine bağladı. Annesiyle güçlü bağları olan Sartre, ani bir kararla annesinin ikinci evliliğini yapmasını kaldıramadı. Aynı zamanda kendi fiziksel sorunlarından da hoşnut değildi. Bozuk gözleri onu rahatsız ediyordu. Kısa boyu ve cılızlığı ile de sürekli alay ediliyordu. Tüm bu sıkıntılar birleşince Sartre çareyi iç dünyasına kapanmakta buldu. Felsefe ve edebiyata merak saldı. Bir yandan da büyük ilhamların şehri Paris’in sokaklarını yaşayarak öğreniyordu.  

Jean Paul Sartre, İsviçre ve Almanya’da üniversite eğitimi gördü. Sonrasında ise çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. Bu dönemde hayatını önemli ölçüde etkileyecek olan bir insanla tanıştı. Onun adı Simone de Beauvoir’di. Sartre, II. Dünya Savaşı sırasında Fransa ordusu için meteorolog olarak görev yaptı. Fransız ordusunu dağıtan Almanlar, Sartre’yi yakalayarak hapsettiler. Sartre, bu dönemde önemli eserleri ‘’Varlık ve Hiçlik’’ ile ‘’Sinekler’’i yazdı.

Sartre, olgunlaşma döneminde felsefesinin temellerini tamamen oturtmaya başladı. Varoluşçuluk olarak tabir edilen akımın en önemli temsilcilerinden biri haline geldi. Ünlü filozof, insanların onu çok iyi anlamasından dolayı değil daha çok anlayamamasından dolayı ünlendi. Sartre’nin derin ve karmaşık felsefesi halka inmeyi başaramadı. Fakat felsefe ve düşünce dünyasına farklı bir derinlik kattı. Entelektüel diye tabir edilen zümrenin oluşmasını sağladı.

Tüm bunların üzerine Sartre’nin ilk romanı ‘’Bulantı’’, 1938 yılında piyasaya çıktı. ‘’Bulantı’’, onun tüm felsefesinin ve düşüncelerinin dışa vurumu gibiydi. Sartre, hayatı boyunca sol görüşlü bir aydın olsa da hayatının bu bölümünde eylemsel olarak sosyalizme daha da yaklaştı. İnsan hakları ve sosyalizm adına çalışmalar yaptı. Simone de Beauvoir ile birlikte Che Guevera ile görüştü. Onun fikirlerinden ilham aldı. Yine bu dönemlerde, 1964 Nobel Edebiyat Ödülü kendisine verilmek istendi. Ancak Sartre ödülü kabul etmedi. Bu ödülü fazlasıyla kapitalist bulduğunu açıkladı.

Düşünceleri ile kendi kuşağını ve sonraki kuşakları derinden etkileyen Jean Paul Sartre, hayatının sonuna kadar üretmeye ve çalışmaya devam etti. 1980’de, doğduğu yer Paris’te hayata veda etti.

İlgili İçerikler

Modern insanın ortaya çıkışı ile felsefenin doğuşu hemen hemen aynı döneme dayanır. İnsan, fiziki evrimini tamamlarken düşünsel açıdan da kendini...

0

(0)

Benzer Şeyler

Dila Kent, asıl adıyla Dila Bozkaya, son yıllarda Youtube başta olmak üzere sosyal mecralarda fenomen...

Youtube’da kullandığı MuratAbiGF mahlası ile üne kavuşan ve Youtube Türkiye’nin en çok sevilen içerik üreticilerinden...

Türkiye’nin en popüler sosyal medya fenomenlerinden Orkun Işıtmak, 8 Ocak 1996 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi....