Geleceğe Dönüş, 3 Temmuz 1985’te vizyona girmiş; bilim kurgu, macera, komedi türlerinde öne çıkan bir filmdir. Hatta öyle sevilmiştir ki seri hâline gelmiştir. Serinin ilk filmi Oscar ödüllü Geleceğe Dönüş (orijinal adıyla Back to the Future), Robert Zemeckis tarafından yönetilmiştir. Başrollerini Michael J. Fox, Christopher Lloyd ve Lea Thompson’ın paylaştığı film için tam salonda izlemelik, patlamış mısır tadında bir yapım diyebiliriz. 8.5’lik IMDb puanı da bir hayli sevildiğinin kanıtıdır elbette.
Adından da anlayacağınız üzere bir zaman yolculuğu macerası söz konusu. Serinin ilk filminde başkahramanlarımız Dr. Emmett Brown (Christopher Lloyd) ve Marty McFly’la (Michael J. Fox) tanışıyoruz. Dr. Emmett Brown deli dolu bir bilim insanı ve araba şeklindeki zaman makinesini icat ediyor. Marty McFly ise liseli bir genç ve Dr. Brown’la arkadaş. Marty, Dr. Brown’un çalışmalarından haberdar ama bu kadar ilerisini görünce o da şaşırıyor tabii. Dr. Brown, bir sabah evine gelen Marty’ye telefonla ulaşıyor ve gece belirttiği konuma gelmesini istiyor. Marty, gece buluşmak üzere evden çıkıp okula gidiyor ve okulda müzik grubuyla seçmelere katılıyor. Gece olup buluşma yerine gittiğinde Dr. Brown’dan hiçbir iz göremeyen Marty endişelense de çok geçmeden Delorean önünde beliriveriyor. Delorean, Dr. Brown’un icat ettiği zaman makinesi. Birtakım olaylar sonucunda bu makineyi kullanmak zorunda kalan Marty, kendini 30 yıl geçmişte buluyor. Burada tanıştığı kişiler ve yaptığı hamleler doğrultusunda kaderini değiştiriyor. Marty kaderini ne yönde değiştirmiş olabilir? Peki bu bir tek kendini mi etkileyecektir? Tüm bunların cevabını izlerken oldukça eğleniyoruz.
Filmdeki çoğu şey gibi Dr. Brown karakterinin görünüşü ve adı da tesadüf sonucu oluşmamış elbette. Gördüğünüz anda aklınıza geleceğini tahmin ettiğim dış görünüşü Albert Einstein’a atıfta bulunurken; adındaki “Dr.” detayı da 58 yıllık bir efsane olan ve hâlâ yayınlanmaya devam eden Doctor Who dizisindeki zaman yolcusu doktora atıfta bulunuyor.