Yönetmen ve senarist koltuğunda Zeki Demirkubuz’un oturduğu Üçüncü Sayfa, Demirkubuz filmografisinin içinde özellikle Kader, Masumiyet ve Yeraltı gibi filmlere kıyasla daha az izleyiciye ulaşmış bir film. Ancak Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde aldığı dört ödülden de anlayabileceğimiz üzere, sinema otoritelerinden ve seyircilerinden tam not almayı başarmış. Başrolde Ruhi Sarı ve Başak Köklükaya’yı izlediğimiz yapım, 92 dakika uzunluğunda. Demirkubuz imzalı filmlerin birçoğunda gördüğümüz kasvetli atmosferi baştan sona koruyan film, “tüm yeniklere, unutulmuşlara ve Ajlan Aktuğ’a” ithaf edilmiş. Yine Demirkubuz sinemasından alışık olduğumuz üzere, Üçüncü Sayfa izleyicisine temelde insanın kötülük üzerine kurulu bir varlık olduğunu anlatıyor.
Üçüncü Sayfa, Ruhi Sarı’nın hayat verdiği İsa karakterinin bir mafya patronu tarafından elli dolar çalmakla suçlanmasıyla başlıyor. Mafyadan bu sebeple feci bir dayak yiyen İsa, yaşadığı bu korkunç olayın bunalımını atlatamayarak intihar etmeye karar veriyor. Ancak tabancanın namlusunu tam şakağına dayadığı sırada kapısını çalan ev sahibi, ona binbir hakaret ederek aylardır ödeyemediği kirayı vermesini talep ediyor. Bunun üzerine İsa bir cinnet anında kendisini öldürmek yerine kurşunu ev sahibine sıkıyor. Onu öldürdüğünü anlayınca da yere yığılıp kalıyor. Filmin yalnızca ilk birkaç dakikasında gelişen bu olaylar, işin içine İsa’nın kapı komşusu olan ve evlere gündeliğe giden iki çocuklu Meryem’in girmesiyle bambaşka bir hal alıyor. İşlediği suçu Meryem sayesinde örtbas edebilen İsa, zamanla Meryem’in de sandığı gibi biri olmadığını anlamaya başlıyor.