Spor dünyasının en ikonik takımlarından biri olan Scuderia Ferrari ile onların tutkulu taraftar grubu Tifosi’nin ilişkisini anlatmak için pek çok kelime kullanılabilir; ancak bunlardan aralarındaki güçlü bağları en iyi niteleyen kelime, kesinlikle aşk. Scuderia Ferrari ile bu oluşuma gönül veren Tifosi’nin dünyanın en önemli birlikteliklerinden biri haline nasıl geldiğini anlamak, spor kültürü ve taraftarlık kavramları arasındaki büyük dengeyi de anlamamıza yardımcı olacak. Bu nedenle, gerçek bir tutku nasıl profesyonel bir ilişki ile ilerliyor sorusuyla birlikte, bağlanma sürecini birlikte incelemek gerekli.
Spor otomobil sektörünün dev markalarından biri günümüzden yaklaşık 100 yıl önce, İtalya topraklarında doğdu. Modena şehrinin yakınında küçük bir kasabada...
Öncelikle Tifosi kelimesinin etimolojik kökenine bakarak yola çıkmakta fayda var. İtalyancada tifoso, yani “taraftar” kelimesinin çoğulu olan ve “taraftarlar” anlamını taşıyan kelime, aslında tüm spor taraftarı grupları için kullanılıyor. Tifosi kelimesinin yeni dönemde anlamı taraftarlar olsa da, köken olarak tifo hastalığı taşıyan kişileri niteleyen ve bu hastalığın yayılmasına neden olan grubu tanımlayan bir sözcük olarak biliniyor. Buradaki mecazi anlam ve kelimenin kökeni baz alındığında “Tifosi”, hastalık derecesinde kulübe / takıma bağlı taraftar grubunu anlatan bir ifade olarak karşımıza çıkıyor. Ancak son yıllarda tifosi kavramı özelleşerek, Ferrari’nin tutkulu taraftarlarının özel ismi olarak anılmaya başlandı. Tifosi denildiğinde artık tüm dünyada akla ilk olarak, Scuderia Ferrari’nin sadık taraftarları geliyor.
İşin Ferrari tarafına gelecek olursak, İtalyan takımın geçmişinden kısaca bahsetmek lazım. 1920’li yıllardan itibaren spor otomobil dünyasının en önemli markalarından biri olan Ferrari, aynı zamanda motor sporları alanında elde ettiği muhteşem başarılar ile de tanınan komple bir yapı. Ferrari markasını bu alanda temsil eden takım olan Scuderia Ferrari, 1950’lerin başında hayata geçen bir proje olan Formula 1 yarışlarıyla adını çok daha geniş kitlelere duyurmayı başardı. Ferrari’nin Formula 1’de geçen süre içerisinde büyük başarılar elde etmesi ve F1 tarihinin en başarılı takımı olması, pek çok insanın bu efsane takıma hayranlık duymasını da beraberinde getirdi. Tifosi’nin kuruluşu tam olarak bilinmese de, Avrupa’daki “ultras” tribün kültürünün yoğun etkilerini görmeye başladığımız 1970’ler başlangıç olarak kabul edilebilir. Ancak Tifosi ile Scuderia Ferrari’nin aşkı asla tarihe veya rakamlara bağlı değil. Her dönemde ve her koşulda bu tutku sınırsız şekilde hissediliyor.
Scuderia Ferrari – Tifosi ilişkisi, bir yandan da motor sporları tutkunlarını da ikiye bölen konulardan biri olmaya devam ediyor. Bir grup, Ferrari markasının gücü ve pazarlama dehasını ortaya koyarak tarihte eşi benzerine çok az rastlanacak tutkulu bir parça yarattığını düşünürken, bir diğer grup ise, futbol veya basketbol gibi çeşitli takım sporlarında görülen fanatizmin Tifosi ile birlikte Ferrari ve motor sporlarına zarar verecek boyutlara gelebileceğini düşünüyor. Her ne kadar bugüne kadar Tifosi’nin fanatik hareketlerine sıkça rastlamış olsak da, abartılacak veya sporun ruhuna zarar verecek bir durumun ortaya çıkmasına yol açmadıkları kesin. Hatta ilk grubu haklı çıkarırcasına, Tifosi son yıllarda profesyonel bir grup olma yolunda ilerliyor. Bu da, motor sporları gibi genellikle pilotların öne çıktığı bir platformda, sanıyoruz ki takımlar bazında kazanılmış en iyi pist dışı başarı olarak göze çarpıyor.
2000’li yılların başında, efsane Ferrari pilotu Michael Schumacher ile gelen üst üste şampiyonluklar, zaten takımına gönülden bağlı olan Tifosi’nin sevgisinin katlanmasına yetti de artı. Bu sevginin ve başarının getirisiyle dünyanın her yerinde Scuderia Ferrari’ye sempati duyan insanların sayısı arttı ve bu insanlar da kendilerini Tifosi’nin bir parçası olarak tanımlamaya başladılar. Ferrari de bu müthiş akıma kayıtsız kalmadı ve takıma büyüklük katan taraftarını onurlandırma kararı aldı. Bunun neticesi olarak, 2006 yılında Scuderia Ferrari Club kuruldu.
Scuderia Ferrari Club, çığ gibi büyüyen ve dünyanın her noktasına yayılan Tifosi’nin faaliyetlerini koordine etmek için kurulan, kar amacı gütmeyen bir konsorsiyum şirketi olarak biliniyor. Günümüzde bu şirkete bağlı, 20’ye yakın ülkede, 150’nin üzerinde resmi Tifosi taraftar kulübü mevcut. Bu kulüpler, coğrafyalara göre farklı kültürlere ve işleyişlere sahip olsalar da, Scuderia Ferrari tutkusu ile birleşiyorlar. Ortak payda “Şahlanan At” olunca, bu kadar farklı insanın bir araya gelmesi de zor olmuyor.
Scuderia Ferrari Club bünyesinde olan herhangi bir resmi taraftar kulübüne katılan insanlar, “Şahlanan At” amblemi altında sunulan ayrıcalıklı imkanlardan ve özel fırsatlardan yararlanabiliyorlar. Bu da Tifosi – Scuderia Ferrari ilişkisinin ticari ve ekonomik boyutunu simgeleyen önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu ikili arasındaki ilişkinin ticari boyutlar kazanması, farklı alanlarda olduğu gibi koşulsuz sevginin önüne engel olmuyor. Hatta takım ile taraftarları çok daha fazla birbirine kenetliyor. Ferrari’nin onu sevenlere ne denli özel imkanlar sunabileceğini gösteriyor. İnsanların Tifosi’ye katıldığında Formula 1 pilotları ile tanışma, Ferrari fabrikasında özel turlara çıkma, takımdan özel haberler alma gibi ayrıcalıklara erişebiliyor olmaları bizce çok “fiyakalı” bir durum. Bu durum, takımı önemseyen taraftarın artık yalnızca televizyon başında veya tribünde etkisiz bir eleman olarak kalmayacağını da garanti ediyor diyebiliriz. Tifosi’nin her alanda olduğu gibi, bu alanda da çok büyük başarıya imza attığını söylemek gerek. Tüm dünyanın en öncü taraftar topluluklarından birine de ancak bu yakışırdı zaten.
Takım ile taraftarın nesnel bağlarının yanı sıra, duygusal bağlarının kuvveti de tartışmaya kapalı bir konu. Yazının başlığında da dediğimiz gibi, ikili arasındaki bağ salt olarak “aşk”. Bunu farklı bir şeyle nitelendirmek Tifosi’ye ve Scuderia Ferrari’ye büyük ayıp olur.
Tifosi, tribünlerde açtığı bayraklar, Scuderia Ferrari pilotlarına verdiği sınırsız destek, takımın kayıtsız şartsız arkasında oluşu ve içten gönül bağı ile aşkını durmadan haykırmaya devam ediyor. Özellikle ilginç ve mesaj içeren tribün şovları Tifosi’nin motor sporlarını ne kadar iyi bilen bir taraftar grubu olduğunu da ispatlıyor. İkili arasındaki sınırsız duygusal birliktelik, 2007’den sonra bir daha gelmeyen şampiyonluk ile taçlanabilir mi, bunu bizlere zaman gösterecek. Scuderia Ferrari, bulunduğu her yarışın içerisinde adı favoriler arasında yer alan bir takım ve tribünlerin kralı Tifosi’nin de desteği ile güzel günlere tekrar dönmemesi için hiçbir sebep yok.
| Sıra | İçerik | Kullanıcı Puanı |
|---|---|---|
| 1 | Ferrari | 8,9 |
