2021 yılında düzenlenen Akademi Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu da dahil olmak üzere on farklı dalda adaylık elde eden Mank, bunlar içinde iki ödülü (En İyi Yapım Tasarımı ve En İyi Sinematografi) kucakladı. Nomadland ile birlikte ödül törenine damga vuran iki filmden biri olan yapım, usta yönetmen David Fincher imzalı. Netflix tarafından dağıtılan film, bu sebeple 2020 yılında ilk kez platformda yayınlanarak izleyicilerle buluştu. 2 saat 11 dakika uzunluğundaki filmin en dikkat çekici özelliklerinden biri, senaryosunun David Fincher’ın babası Jack Fincher’ın imzasını taşıması. Jack Fincher’ın 1990’lı yıllarda, yani hayatta olduğu son senelerde tamamladığı bu senaryo, uzun yıllar sonra oğlu tarafından beyazperdeye aktarıldı.
Başrollerini Gary Oldman ve Amanda Seyfried gibi iki yıldız ismin paylaştığı Mank, konusu itibarıyla da oldukça ilgi çekici ve dikkat uyandıran bir yapım. Filmde, ünlü senarist Herman J. Mankiewicz’in yaşamına odaklanıyoruz. Orson Welles imzalı müthiş bir film olan Yurttaş Kane’in senaristi olarak da tanıdığımız Mankiewicz’in bu senaryoyu kaleme alırken neler yaşadığını ve ilham kaynaklarını izliyoruz. Söz konusu bir David Fincher filmi olunca, yapbozun parçalarını andıran geri dönüşlerle ve sürprizlerle karşılaşmamız da kaçınılmaz oluyor elbette. Mankiewicz’in Yurttaş Kane karakterinin de ilham kaynağı olan medya patronu William R. Hearst ile karşılaşması da filmde karşımıza çıkıyor.
Hollywood ile siyaset ilişkisi hakkında da söyleyecek çok sözü olan Mank, David Fincher’ın bugüne dek çektim en politik yapımlardan biri. Siyah beyaz çekilen ve doğrudan Fincher’ın kararıyla görüntü açısından eskitilmiş sahneler barındıran yapım, 1930’lu ve 1940’lı yılların Hollywood’unu çok başarılı bir şekilde anlatıyor. Filmde Mankiewicz’i canlandıran Gary Oldman’ın da olağanüstü bir performans sergilediğini belirtmek gerek.