İsmi Türkçeye Korku Seansı olarak çevrilen The Conjuring, aynı isimli korku filmi serisindeki ilk yapım. İlk olarak 2013 yılında izleyicilerle buluşan filmin yönetmen koltuğunda Testere (Saw) serisiyle de tüm dünyanın tanıdığı James Wan oturuyor. Senaryosu Chad Hayes ile Carey Hayes tarafından kaleme alınan film, tüm zamanların en sevilen korku filmleri arasında. Bu başarıyı yalnızca 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmesine rağmen 300 milyon doları aşkın hasılat elde etmesinden de anlayabiliyoruz. Serinin devam filmleri de The Conjuring 2: The Enfield Poltergeist (2016) ve The Conjuring 3: The Devil Made Me Do It (2021) şeklinde sıralanıyor. İkinci film James Wan’ın, üçüncü film de Michael Chaves’in yönetmenliğinde çekildi. 2023 yılı itibarıyla serinin tüm filmleri Netflix üzerinden izlenebiliyor.
Tekrar ilk film olan The Conjuring’e dönelim: Oyuncu kadrosunda Vera Farmiga, Ron Livingston, Patrick Wilson ve Lili Taylor gibi ünlü isimlerin yer aldığı yapım 112 dakika uzunluğunda. Korku filmlerinin büyük çoğunluğunda da görmeye alışık olduğumuz üzere, filmin bel kemiğini doğaüstü olaylar oluşturuyor. Gerçek bir yaşam öyküsüne dayandığı belirtilen yapımda, paranormal varlıkları araştıran iki uzmanı, Ed ve Lorraine Warren’ı görüyoruz. Uzmanlık alanları dolayısıyla dünya çapında tanınan bu çift, başı doğaüstü varlıklarla dertte olan kişileri kurtarmak için mücadele ediyor.
The Conjuring’te yine korku filmlerinde sıkça gördüğümüz, gözlerden uzak ve ıssız bir bölgedeki bir çiftlik eviyle karşılaşıyoruz. Bu eve taşındıktan kısa bir süre sonra evle bağlantılı karanlık varlıklar sebebiyle korkunç olaylar yaşayan bir aile, nihayetinde Ed ve Lorraine Warren’dan yardım istiyor. Bu talebi geri çevirmeyerek eve gelen Warren çifti ise o güne dek karşılaştıkları en korkunç vakayla boğuşmaya başlıyor.