Bilinmeyen Adanın Öyküsü, 1922 - 2010 yılları arasında yaşamış Portekizli yazar José Saramago’nun yaklaşık 60 sayfa uzunluğundaki novella’sıdır. 1988 yılında Nobel Edebiyat Ödülü kazanan Saramago, Bilinmeyen Adanın Öyküsü adlı eserinde insanın kendini arayışını ada metaforu üzerinden anlatır. Eğer daha önce Saramago’nun kalemiyle tanışmadıysanız yazarın kullandığı yazım dili sizi biraz şaşırtabilir. Çünkü Saramago, tıpkı diğer tüm kitaplarında olduğu gibi, Bilinmeyen Adanın Öyküsü’nde de nokta ve virgül dışındaki hiçbir noktalama işaretini kullanmaz. Ancak bu tercih, eserin sunduğu keyifli okuma deneyimini olumsuz etkileyecek bir anlam karışıklığı yaratmaz.
Bilinmeyen Adanın Öyküsü bir adamın kralın kapısını çalarak ona bir tekne vermesini istemesiyle başlar. Adamın tekne istemesinin sebebi, bilinmeyen adayı keşfetmek için yola çıkacak olmasıdır. Eserin geçtiği dönemde, artık hiç kimse bilinmeyen adaların varlığına inanmaz. Ancak eserin baş kahramanı olan adam, dünyada halen bilinmeyen bir ada olduğuna emindir. Bunun üzerine teknesini alır ve bilinmezliğe doğru yola çıkar. Bu yolculukta tek arkadaşı da onun hayatı değiştirebileceğine inanan bir kadındır.
José Saramago Bilinmeyen Adanın Öyküsü’nde kullandığı ada metaforuyla, insanın kendi içine olan yolculuğunu anlatır. Çünkü böylesi bir arayışa çıkmak hem derin bir inanca hem de büyük bir cesarete sahip olmayı gerektirir. Ülkemizde Kırmızı Kedi Yayınları tarafından yayımlanan eserin çevirmenliğini Emrah İmre üstlenmiştir. Ayrıca, eserde Birol Bayram’ın imzasını taşıyan çizimler de yer almaktadır.