Kore Savaşı sırasında yaşanan dokunaklı bir olayı beyazperdeye taşıyan Ayla, 2018 yılının en çok ilgi gören ve konuşulan filmlerinden biri. Can Ulkay tarafından yönetilen filmin yapımcılık koltuğunda, Müslüm ve Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu gibi farklı biyografik filmlerde de imzası bulunan Mustafa Uslu oturuyor. Ayla’nın senaristi de Yiğit Güralp, ancak kendisinin adı filmin giriş jeneriğinde yer almıyor. Sinema endüstrisinde belki de bir ilk olan bu garip durumun nedeni hâlen belirsizliğini koruyor.
Türkiye ve Güney Kore ortak yapımı bir film olan Ayla, Türkiye’nin 1950 yılında Kore Savaşı’na asker gönderme kararı ile başlıyor. Filmde İsmail Hacıoğlu tarafından canlandırılan Süleyman Dilbirliği ve Ali Atay’ın hayat verdiği Ali adlı astsubaylar, bu kararın üzerine bir tugayla birlikte Kore’ye doğru yola çıkıyor. Ancak sona ermesi beklenen savaş Çin’in müdahale etmesi sonucunda yeniden alevlenince, Türkiye’den gelen askerler de kendilerini savaşın orta yerinde buluyorlar. Süleyman ve Ali bir gün pusuya düştüklerinde, karşılarına ailesini kaybetmiş küçük bir kız çocuğu çıkıyor. Beş yaşında bir çocuğu savaşın ortasında bir başına bırakamayan Süleyman, ona Ayla ismini vererek Türkiye’ye dönene kadar Kore’de geçirdiği on beş ay boyunca çocuğun bakımını üstleniyor.
Az önceki paragrafta okuduğunuz olayların tümü gerçek hayatta birebir yaşanmış. Ancak Süleyman Dilbirliği, ne kadar uğraşsa da hukuki sebeplerden dolayı Türkiye’ye dönerken Ayla’yı yanında götürememiş. Aralarında oldukça güçlü bir bağ kurulan ikili, ayrılırken birbirlerine bir gün ne olursa olsun yeniden buluşma sözü vermiş. Peki, bunu başarabildiler mi? Bu sorunun yanıtı hem gerçek hayatta hem de Ayla filminin sonlarında sizi bekliyor. İsmail Hacıoğlu ve Ali Atay’ın yanı sıra; Çetin Tekindor, Büşra Develi, Taner Birsel, Altan Erkekli, Damla Sönmez ve Esra Dermancıoğlu’nun da oyuncu kadrosunda yer aldığı film, dokunaklı atmosferiyle izleyicileri iki saat boyuna ekran başına bağlamayı başarıyor. Filmde Ayla rolüne ise Kim Seol hayat veriyor.