Amerikan tarihinin önemli bir parçası olan suç, çeteler ve gangsterler sinema perdesine de sık sık konuk oluyor. ABD’nin geçmişteki ruhunu yansıtan bu konuların sinemanın kalbine oturması kadar olağan bir sonuç yok zaten; ancak bu kadar yaygın bir konunun iyi ve kötü örnekleri olması da oldukça doğal bir durum. Amerikan Gangsteri, gangster filmleri arasında öne çıkan ve sinema çevrelerini kendisine hayran bırakan iyi örneklerden bir tanesi olarak biliniyor. Bu başarının ardında gerçek bir hikayenin usta isimlerin ellerinde beyazperdeye aktarılmasının olduğunu söyleyebiliriz. Doğru hikaye ile doğru ekibin bir araya gelmesi ortaya “yedinci sanat”ın harika işlerinden birinin çıkmasını sağlıyor.
2007 yılında vizyona giren Amerikan Gangsteri’nin yönetmenliğini Ridley Scott üstleniyor. Sinema tarihinin en özel yönetmenlerinden biri olan Scott işin başında olunca, film zaten rakiplerden bir sıfır önde görünüyor. Filmin senaryosu ise Mark Jacobson ve Steven Zaillian’a ait. Yapımcı tarafında ise Oscar ve Emmy ödülü sahibi Brian Grazer’i görüyoruz. Amerikan Gangster’i vizyona girdiği ilk haftada elde ettiği gelirle “box office” listesinde bir numaraya yükselerek adından söz ettirmeyi başaran bir film olarak tarihe geçti. Filmin toplam gişe hasılatının hatırı sayılır bir rakama ulaştığı da biliniyor.
Filmin başrollerinde iki usta aktör, Denzel Washington ve Russell Crowe yer alıyor. Usta isimlere Chiwetel Eijofor, Josh Brolin ve Lymari Nadal gibi oyuncular eşlik ediyor. Film pek çok dalda Altın Küre ve BAFTA Ödülleri’ne aday gösterilirken, Denzel Washington da sergilediği müthiş performans ile “En İyi Aktör – Drama” dalında Altın Küre adayı olmayı başardı.
New York’un en büyük suç imparatorlarından Bumpy Johnson’un ölümü, ortaya kendi imparatorluğunu kurmak isteyen yeni birisinin çıkışına yol açar. Bu isim Frank Lucas’tan (Denzel Washington) başkası değildir. Patronun şoförü olan Lucas, onun ölümünden faydalanarak kendine ait yeni bir suç dünyası oluşturur ve Amerikan Rüyası’nı devam ettirmeye çalışır. Lucas, zekası ve cesareti sayesinde, kısa sürede New York’un yeni suç baronu olur. Kendisini suçu çökertmeye adayan, dürüst bir polis olan Richie Roberts (Russell Crowe) ise bu düzeni değiştirmeye kararlıdır ve ikilinin mücadelesi böyle başlar.