Özcan Alper’in yazıp yönettiği Sonbahar, 2008 yılında izleyicilerle buluşmuş olan politik bir film. Türkçenin yanı sıra Gürcüce, Hemşince ve Lazca gibi ne yazık ki yok olmaya yüz tutmuş dilleri kullanmasıyla da dikkat çeken bu yapım, cezaevindeki ölüm oruçlarını konu alıyor. Elbette ölüm orucu gerçeğini irdelerken Türkiye’nin 1997 yılında hayatına giren F tipi hücrelere ve 19 Aralık 2000 tarihinde yaşanan, ismine de “Hayata Dönüş Operasyonu” denen o kara güne söyleyeceklerinden geri durmuyor. Yapımcı koltuğunda F. Serkan Acar’ı gördüğümüz film 95 dakika uzunluğunda. Filmin başrollerini Onur Saylak ve Megi Kobaladze paylaşıyor. Ayrıca, oyuncu kadrosunda Serkan Keskin ve Raife Yenigül de yer alıyor.
Sonbahar, Hayata Dönüş Operasyonu sonrasında hayatta kalabilen, ancak tam 12 yılını hapishanede geçiren Yusuf adlı bir genci konu alıyor. Hastalığı nedeniyle yalnızca birkaç ay ömrü kaldığını öğrenen ve bu sayede tahliye edilen Yusuf, kalan zamanını annesinin yanında geçirmek için Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine dönüyor. Ancak senelerini geçirdiği cezaevi, onun psikolojisinde büyük hasarlar bırakmış elbette. Eve dönen Yusuf günlerinin büyük bir bölümünü arkadaşı Mikhail’i, yaşayamadığı gençliğini ve iç hesaplaşmalarını düşünerek geçiriyor. Bu esnada da akoru bozulan tulumunu tamir etmekle uğraşıyor. Bir gün Mikhail’in zorlamasıyla evden çıkıp ilçede bulunan bir meyhaneye gidince, burada Gürcü konsomatris kızı Elka’yla karşılaşıyor. Elka’ya aşık olan Yusuf, bir yandan aşkı tatmış olmanın heyecanıyla, bir yandan da ölüm giderek yaklaştığı için aşkından ayrılmak zorunda olduğu gerçeğiyle boğuşmaya başlıyor.