Orijinal ismi “Ah-ga-ssi” olan The Handmaiden, 2016 yılının en çok ses getiren Güney Kore yapımı filmlerinden biri oldu. Oldboy’la da tanıdığımız Park Chan-wook’un yönettiği ve senaryosunu Chung Seo-kyung ile birlikte kaleme aldığı bu yapım, twist’li, yani ters köşeli filmleri sevenlerin gönül rahatlığıyla bir şans verebileceği bir seçenek. Filmin senaryosu, Sarah Waters’ın kaleme aldığı ve dilimize Ustaparmak ismiyle çevrilen Fingersmith romanından ilham alınarak yazılmış. Aslında bu romanın arka planını 19. yüzyıl İngiltere’sinde yaşanan Viktoriya Dönemi oluşturuyor. Ancak filmde 1930’lu yılların başlarındaki Güney Kore’yi izliyoruz. Filmin oyuncu kadrosunda Kim Kin-hee, Ha Jung-woo, Kim Tae-ri, Cho Jin-woong ve Moon So-ri gibi başarılı isimler yer alıyor.
2 saat 25 dakika uzunluğundaki The Handmaiden’ın konusu ise şöyle: Güney Kore’nin Japonya işgali altında olduğu 1930’lu yıllarda yaşayan Fujiwara, herkese kendisinin bir kont olduğunu söyleyen azılı bir dolandırıcı. Bu dolandırıcının dikkatini, çevresi tarafından saf bir kadın olarak görülen ve büyük bir servetin varisi olan Leydi Hideko çekiyor. Leydi’yi kendisine aşık ederek onun servetini ele geçirmeye karar veren Fujiwara, bunun için hizmetçisi olan Sook-hee’yi bir şekilde Leydi’nin yanında işe sokuyor. Plana göre Sook-hee Leydi ile Fujiwara’nın yakınlaşması için zemin hazırlayacak ve günden güne Leydi’nin beynini yıkayacak. Ancak bu şeytani plan, Sook-hee’nin Leydi Hideko’ya aşık olmasıyla tamamen altüst oluyor.
The Handmaiden, eril tahakkümün kadınlar üzerine düşünceleri ve kadınlara dayattıkları hakkında söyleyecek çok sözü olan bir film. Gerek imgeleri gerek seçtiği diyaloglarla da daha önce filmlerde görmeye alışık olduğumuz birçok klişeyi yıkmayı başarıyor. Elbette bunu yaparken sınıf sistemine ve ayrımcılığa ilişkin eleştirilerinden de geri durmuyor. Filmin erotik/psikolojik gerilim türlerinde değerlendirildiğini de belirtelim.