Usta yönetmen Guillermo del Toro, 2017 yılından beri verdiği çeşitli röportajlarda dünyanın en ünlü masallarından biri olan Pinokyo’yu beyazperdeye uyarlamak istediğini söylüyordu. Nihayetinde bütçe sorununu da aşan ve Netflix’le anlaşan usta isim, 2018 yılının sonbaharında filmin çekimlerine başlandığını da duyurdu. Nihayetinde, 2022 yılının sonlarında, Guillermo del Toro Sunar: Pinokyo ismiyle Netflix kütüphanesindeki yerini de aldı. İtalyan yazar Carlo Collodi’nin ilk kez 1883 yılında yayımlanan romanı Pinokyo, bugüne dek defalarca tiyatroya ve beyazperdeye uyarlanmıştı. Ancak Guillermo del Toro önceki uyarlamalardan farklı olarak, bu yapımda stop-motion tekniğini kullanarak Pinokyo’yu bir animasyon müzikaline dönüştürdü.
Yönetmen koltuğunda Guillermo del Toro ile Mark Gustafson’u gördüğümüz Pinokyo’nun senaryosu da Guillermo del Toro, Patrick McHale, Matthew Robbins ve Gris Grimly’den oluşan bir ekibin imzasını taşıyor. Yönetmen, senarist ve yapımcı koltuğunda oturan del Toro, bu filmle 95. Akademi Ödülleri’nde En İyi Animasyon dalında Oscar ödülünü de kucakladı. Bu sayede usta yönetmen, tarihte En İyi Film, En İyi Animasyon ve En İyi Yönetmen dallarının her birinde Oscar ödülüne layık görülen ilk kişi olma unvanını da kazandı. Filmin seslendirme kadrosunda da birbirinden başarılı isimler var. Kadroda David Bradley, Ewan McGregor, Gregory Mann, John Turturro, Ron Pearlman, Christopher Waltz, Tilda Swinton, Finn Wolfhard ve Cate Blanchett gibi yıldız isimler yer alıyor.
1 saat 57 dakika uzunluğundaki Pinokyo ile 1930’lu yılların İtalya’sına gidiyor ve savaş sırasında oğlunu kaybettiği için derin bir yas süreci geçiren Geppetto Usta’yı görüyoruz. Kaybettiği oğlunu temsil etmesi için tahta bir kukla tasarlayan Geppetto, Orman Perisi’nin bu kuklaya hayat vermesi sonucunda yeniden bir çocuk yetiştirme fırsatı yakalayarak hayata yeni bir bakış açısıyla bakmaya başlıyor.