Netflix’te 2020 yılında yayınlanan ve çok kısa bir sürede büyük ses getiren The Queen’s Gambit, toplamda yedi bölümden oluşan bir mini dizi. Walter Tevis’in 1983 yılında kaleme aldığı ve dilimize Vezir Gambiti ismiyle çevrilen eserinden uyarlanan yapım, Allan Scott ile Scott Frank’in imzasını taşıyor. Dizinin başrolünde son yılların en çok dikkat çeken genç aktrislerinden biri olan Anya Taylor-Joy var. Joy’a Bill Camp, Rebecca Root, Christiane Seidel, Marielle Heller, Harry Melling, Tiit Lilleorg ve Chloe Pirrie gibi başarılı isimler eşlik ediyor. Toplamda on bir farklı Emmy ödülüne layık görülen The Queen’s Gambit’in ismi, bir satranç terimi olan vezir gambitinden geliyor. İzleyicileri 1960’lı yılların Amerika’sına götüren yapım, hem oyunculuklar hem de kurgu ve senaryo başarısı açısından övgüleri toplamış durumda.
The Queen’s Gambit, Soğuk Savaş yıllarında Amerika’da yaşayan genç bir kadın olan Elizabeth Harmon’un dünyanın en iyi ve ünlü satranç oyuncularından biri olma yolculuğunu konu alıyor. Elizabeth’in yetimhanede geçen çocukluk yıllarından başlayarak kronolojik şekilde ilerleyen yapım, genç kadının sekiz ve yirmi iki yaşları arasındaki sürece odaklanıyor. Ailesini kaybettikten sonra yetimhaneye yerleştirilen Elizabeth, çok başarılı bir satranç oyuncusu olma yolunda ilerlerken bir yandan da hem ilaç ve alkol bağımlılığıyla, hem de duygusal düşüşlerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Ancak yaşadığı tüm bu zorluklara rağmen, hayalini gerçekleştirme yolunda adım adım ilerlemeyi başarıyor.
