Bazen sevgi dolu bir baba, bazen de önünde düğmelerimizi iliklemek istediğimiz bir öğretmen… Türk sinemasında asla silinmeyecek bir iz bırakan Münir Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbul’da dünyaya geliyor. Başarılarla dolu bu hayatı birkaç cümle ile anlatmak pek mümkün olmasa da Münir Özkul’un başarısını kelimelere dökmeye çalışacağım.
Bir paşa torunu olan Özkul, ailedeki tek erkek çocuk olduğu için el bebek gül bebek olarak büyütülüyor. Onun için en iyisini isteyen ailesi Münir Özkul’un hayatına olması gerektiğinden daha fazla müdahil olsalar da ünlü oyuncuyu kontrol etme çalışmaları başarısız oluyor. Ailesinin baskılarından kaçan Münir Özkul, çareyi sinemada buluyor ve sürekli film seyrediyor.
Üniversite çağına geldiği zaman Edebiyat Fakültesi’nde okusa da içinden her zaman sinemacı olmak geçiyor ve bu isteğini yerine getirmeye karar veriyor. 1948 yılında ilk profesyonel sahnesine çıkan ünlü oyuncu seyircileri mest etmeyi başarıyor.
1950’li yıllara gelindiği zaman tiyatro kadar sinema ekranlarında da görmeye başlıyoruz ünlü oyuncuyu. 1968 yılında İsmail Sümbüllü kavuğunu kazanıyor ve efsaneler arasına adını yazdırıyor. Daha sonra ünlü oyuncu bu kavuğu yakın zamanda vefat eden Ferhan Şensoy’a devrediyor.
Münir Özkul’un yıldızının en çok parladığı zamanlar 1970’li yıllar. Ertem Eğilmez’in ve daha pek çok ünlü yönetmenin sayısız filminde sahne alan ünlü oyuncu Yeşilçam’ın en sevilen, en yetenekli, en ünlü oyuncularından bir tanesi olarak sonsuzluğa kavuşuyor.