Adını tüm zamanların en iyi kadın tenisçilerinden biri olan Martina Navratilova’dan alan Martina Hingis, 30 Eylül 1980’de dünyaya geldi. O dönem Çekoslovakya toprakları olarak kabul edilen Slovakya’da dünyaya gelen yıldız tenisçi, 7 yaşında ise annesiyle birlikte İsviçre’ye taşındı ve bu ülkenin vatandaşlığını aldı. Annesi amatör tenisçi olan Martina Hingis, annesinin çabaları ile küçük yaşlarda tenise başladı.
Martina Hingis ilk antrenörü olan annesinin desteği ile başladığı teniste hızlı bir yükseliş yaşadı. Gençlik turnuvalarında büyük çıkış yapan İsviçreli raket, henüz 14 yaşında profesyonelliğe imza attı. Profesyonel tenise başladıktan iki yıl sonra ilk WTA Tour zaferine imza atan Hingis, aynı yıl içinde Avustralya Açık’ı kazanarak da ilk grand slam şampiyonluğuna ulaştı. Böylece Hingis, tarihte en erken yaşta grand slam kazanan kadın tenisçi unvanını kazandı. 1997 yılında ise dünya bir numarası olarak adını tarihe yazdırdı. 17 yaşında tenisin yeni kraliçesi ilan edilen Hingis, kariyeri boyunca teklerde 5 grand slam kazandı. 3 kez Avustralya Açık, birer kez de Wimledon ve Amerika Açık’ta şampiyon olan Hingis, kadınlar tenisinin efsaneleri arasına girdi. Teklerde olduğundan daha başarılı olduğu çiftlerde de 12 grand slam kazanan Martina Hingis, bu alanda tüm zamanların en iyilerinden biri oldu.
2002 yılında yaşadığı ciddi sakatlıklar nedeniyle tenise veda ettiğini açıklayan Hingis, 2006’da spora geri döndü. Fakat bu geri dönüş uzun süremedi. Sakatlık ve kanındaki yabancı maddeler bir defa daha Hingis’i kortların dışına itti. 2010’da ise son kez tenise dönen Hingis, gayet başarılı bir geri dönüşe imza atarak şampiyonluklar kazandı. Tenis’in “Ulusal Onur Listesi”nde yer alan İsviçreli raket, bu organizasyonun da ilk elçisi olma şerefine nail oldu. Hingis, 2017’de tamamen tenis kariyerine nokta koyduğunu açıkladı.